Sosyalist hesaplama tartışması
Sosyalist hesaplama tartışması ya da diğer bilinen adıyla iktisadi hesaplama tartışması, sosyalist bir ekonominin iktisadi hesaplamayı nasıl gerçekleştirebileceği üzerine yürütülen bir tartışmadır. Bu tartışma, değer yasası, para, sermaye malları için finansal fiyatlar ve üretim araçlarının özel mülkiyetinin bulunmaması gibi unsurlar dikkate alınarak yapılmaktadır. Daha spesifik olarak, sermaye piyasalarının yerine üretim araçlarının paylaşımında iktisadi planlamanın uygulanması ele alınır. Tartışmanın odak noktası ise, böyle bir düzenlemenin etkinlik ve verimlilik açısından kapitalizmden üstün olup olmayacağıdır.[1][2] Tartışma, sosyalizmin uygulanabilirliğine karşı çıkan Ludwig von Mises ve Friedrich Hayek tarafından temsil edilen Avusturya Okulu ile sosyalizmin hem uygulanabilir hem de kapitalizmden üstün olduğunu savunan Cläre Tisch (öncü olarak), Oskar Lange, Abba P. Lerner, Fred M. Taylor, Henry Douglas Dickinson ve Maurice Dobb başta olmak üzere neoklasik ve Marksist iktisatçılar arasında geçmiştir. Tartışmanın temel boyutlarından biri, sosyalist bir ekonomide değer yasasının rolü ve kapsamıyla ilgilidir. Sosyalizmde ekonomik koordinasyon ve hesaplama sorununa yönelik tartışmalar 20. yüzyıldan önce de sosyalist hareket içinde var olmakla birlikte, sosyalist hesaplama tartışması ifadesi 1920'lerde Mises'in sosyalizme yönelik eleştirileriyle ortaya çıkmıştır.[3] Bu tartışma, genellikle kapitalizm taraftarları ile sosyalizm taraftarları arasında geçen bir çatışma olarak görülse de, aslında önemli bir kısmı sosyalistlerin kendi içindeki görüş ayrılıklarına dayanır. Sosyalistler, sosyalist bir sistemde piyasaların ve paranın kullanımı ile değer yasasının varsayımsal bir sosyalist ekonomide ne ölçüde işlemeye devam edeceği konularında farklı düşüncelere sahiptir.[4] Sosyalistler, genellikle hesaplama birimi konusunda üç ana görüşten birini benimsemiştir. Bu görüşler, sosyalizmde paranın hesaplama birimi olarak kalması, emek zamanının hesaplama birimi olarak kullanılması veya hesaplamaların doğrudan mallar üzerinden yapılması gerektiğini savunur.[5] Bu tartışma, sosyalist hareketin ortaya çıkışından bu yana, piyasa sosyalizmini, merkezi planlamayı ve merkezi olmayan planlamayı savunan sosyalistler arasında süregelmektedir. 20. yüzyılın sonları ve 21. yüzyılın başlarında, bu tartışmaya bilgi teknolojisi ve dağıtık ağlarının kullanımını piyasa sosyalizmi ve merkezi olmayan planlama için bir zemin olarak öneren yeni katkılar eklenmiştir.[6] Ayrıca bakınız
Kaynakça
|