Latin dilleri
Latin veya Romen dilleri, kökeni Roma İmparatorluğu'nda konuşulmuş Latince lehçelerine dayanan, Hint-Avrupa dil ailesinin İtalik koluna mensup bir dil grubudur. Dünya çapında Latin dillerini anadil olarak konuşan 600 milyondan fazladır. Dil grubunun modern dağılımı Amerika, Avrupa ve Afrika kıtalarında yoğunlaşmakla birlikte, genel olarak dünyada geniş bir yayılıma sahiptir. Günümüzde en çok konuşulan 5 Latin dilini, İspanyolca (470 milyon), Portekizce (250 milyon), Fransızca (150 milyon), İtalyanca (90 milyon)[1] ve Rumence (25 milyon)[2] oluşturmaktadır. Latin dilleri çoğu zaman bir lehçe sürekliliği oluşturduğu için içerisinde kaç dil barındırdığı tartışmalı bir konu olmakla birlikte, karşılıklı anlaşılabilirlik göz önünde bulundurulduğunda grubun 23 ila 35 farklı yaşayan dile sahip olduğu düşünülmektedir.[3] Grup aynı zamanda eskiden Kuzey Afrika, Britanya ve Panonya'da konuşulmuş Halk Latincesi lehçelerinin yanı sıra, Mozarapça ve Dalmaçyaca gibi ölü dilleri de içerir. Bütün Latin dilleri Roma İmparatorluğu'nun tebaasında olan askerler, seyyahlar ve köleler tarafında kullanılmış Halk Latincesinden gelir. Roma edebiyatında kullanılan Klasik Latinceden farklı olan Halk Latincesi, MÖ 200 ve MS 100 yılları arasında, imparatorluğun genişlemesi, devletin eğitim ve yönetim politikalarıyla birlikte, İber Yarımadası'ndan başlayarak Karadeniz'in doğu kıyılarına kadar uzanan geniş bir alanda ilk dil olarak kullanılır hale gelmiştir. İmparatorluğun beşinci yüzyıldaki gerilemesi ve çöküşüyle birlikte, Halk Latincesi yerelleşmiş ve bu dilden onlarca farklı yerel dil ve lehçe oluşmuştur. Fransız, Portekiz ve İspanyol denizaşırı sömürge imparatorlukları 15. yüzyıldan sonra bu dilleri başka kıtalara yaymaya başlaması ile, Latin dillerini konuşurlarının 2/3'ü Avrupa dışında yaşar hale gelmiştir. Roma öncesi diller ve sonraki işgallere rağmen, Latin dillerinin fonetik, morfolojik özellikleri, sözcükleri ve söz dizimi aslen Halk Latincesine dayanmaktadır. Bu dillerin, grup olarak, bunun gibi dil bilgisi özellikleri, onları Hint-Avrupa dillerinin diğer alt birimlerinden ayırır. Genel olarak, bir iki istisna hariç, Latin dilleri Klasik Latincenin çekim yapısını kaybetmiştir. Bunun sonucunda Latin dilleri ÖFN (Özne-Fiil-Nesne) cümle yapısını ve edatların geniş anlamda kullanımını zorunlu hale getiren bir yapı geliştirmişlerdir. TarihçeHalk LatincesiHalk Latincesi ile ilgili bugüne kadar kalan çok az belge vardır ve bu az belgenin bir çevirisini yapmak ve çevirilerin arasında uyum sağlayarak bir dil yakalamak çok zordur. Her halükarda, bu dili kullananların birçoğu askerler, köleler ve zorla göç ettirilmiş kimselerdi - bu kişilerin Roma'nın ana yurdundan çok işgal edilen yerlerin yerlileri olması daha muhtemeldir. Tahminlere göre, Halk Latincesi bütün Latin dillerinin ortak özelliklerini bulundurmaktaydı ve onları Klasik Latinceden ayıran özellikleri vardı - bu özelliklerin başlıcaları edatların çekim sisteminin yerini alması, nötr cinsiyetin ve birçok eylemsel zamanın yok olması, tanımlıkların kullanımı ve /k/ ve /ɡ/ lerin telaffuzudur. İmparatorluğun çöküşüRoma İmparatorluğu'nun siyasi çöküşü ve Kavimler Göçü, özellikle de Cermen kökenli toplulukların akınları, Latince konuşan dünyanın birçok bağımsız kesimlere bölünmesine yol açmıştır. Orta Avrupa ve Balkanlar, Cermen ve Slav toplulukları, (Hunların baskıları sonucu kaçmaları ile) tarafından alınmıştır, bu da Romanya'yı geri kalan Latin Avrupası'ndan ayırmıştır. Latince, bir süreliğine Roma toprağı olan İngiltere'de de yok olmuştur. Öte yandan, İtalya, Fransa ve İber Yarımadası'na gelen Cermen toplulukları Latinceyi ve Roma kültüründen kalanları benimsemişler ve bunun sonucunda da bu bölgelerde Latincenin hakimiyeti sürmüştür. BaşkalaşmaBeşinci ve onuncu yüzyıllar arasında, Halk Latincesi yerel bazda eşzamanlı olarak evrimler geçirmiştir. Bu evrimler onlarca farklı yerel dil ve lehçe ortaya çıkarmıştır. Bu evrim süreci çok az belgelenebilmiştir, bunun sebebi de bütün amaçlar için yazı dilinin hala Klasik Latince olmasıdır.
Yerel dillerin tanımlanmasıOnuncu ve on üçüncü yüzyıllar arasında, kimi yerel diller yazıya dökülmeye ve Latincenin birçok alanda yerini almaya başladı. Portekiz gibi kimi ülkelerde bu değişim yasal yollardan hızlandırılmıştır. İtalya gibi bazı ülkelerde ise yerel dillerin yükselişi birçok iyi şairin ve yazarın bu dilleri kabul edip kullanmalarına yol açmıştır. Aynılaşma ve sabitlenme16. yüzyıldan itibaren, matbaanın icadı Latin dillerindeki evrimi büyük ölçüde yavaşlatmıştır ve bu sayede siyasi sınırlar içerisinde aynı dilin kullanımına yönelik bir eğilim oluşmuştur. Örneğin Fransa'da Paris ve civarında konuşulan "Fransiyen" zamanla bütün ülkeye yayılmıştır, bununla birlikte güneyde kullanılan "Langue d'Oc ve "Franko-Provençal dili" büyük güç kaybetmiştir. Örnekler
Kaynakça
Dış bağlantılar |