Chelsea FC
Chelsea Football Club, Batı Londra'da yer alan Fulham bölgesinde kurulmuş İngiliz profesyonel futbol kulübüdür. Adını Chelsea bölgesinden alan kulüp, İngiliz futbolunun en üst kademesindeki Premier League'de mücadele etmektedir. 1905 yılında kurulan Chelsea, iç saha maçlarını Stamford Bridge'de oynamaktadır. Kulüp, ilk büyük başarısını 1955 yılında Lig şampiyonluğunu kazanarak elde etmiştir. 1970 yılında ilk kez FA Cup'ı, 1971 yılında ise ilk kez Avrupa kupasını (Kupa Galipleri Kupası) kazanmıştır. Chelsea, 2022'de Kulüpler Dünya Kupası'nı kazanarak, bu kupayı kazanan üçüncü İngiliz kulübü olmuştur. Chelsea, 1999 öncesindeki üç ana Avrupa kulüp turnuvasını kazanan (Avrupa Kupası/UEFA Şampiyonlar Ligi, Avrupa/Kupa Galipleri Kupası ve UEFA Kupası/UEFA Avrupa Ligi) beş kulüpten biri olup, bunu başaran ilk İngiliz kulübüdür. Ayrıca bu üç büyük Avrupa turnuvasını iki kez kazanan tek kulüptür. Chelsea, Şampiyonlar Ligi ve Kulüpler Dünya Kupası'nı kazanan tek Londra kulübüdür. Yerel başarıları arasında altı lig şampiyonluğu, sekiz FA Cup, beş EFL Cup ve dört FA Community Shield şampiyonluğu yer alır. Uluslararası düzeyde, UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Avrupa Ligi, UEFA Kupa Galipleri Kupası ve UEFA Süper Kupası'nı ikişer kez, FIFA Kulüpler Dünya Kupası'nı ise bir kez kazanmıştır. Chelsea, kazandığı toplam kupa sayısı açısından İngiliz futbolunun en başarılı beşinci kulübüdür. Kulüp, komşu takımlar Arsenal ve Tottenham Hotspur ile rekabet halindedir. Ayrıca Leeds United ile de tarihi bir rekabete sahiptir. Kulüp değeri açısından Chelsea, 2024 itibarıyla 3,13 milyar $ ile dünyanın en değerli dokuzuncu ve en çok gelir elde eden dokuzuncu futbol kulübüdür. TarihiKuruluşu ve ilk yılları (1905-1952)1904 yılında Gus Mears, Fulham'da bulunan Stamford Bridge atletizm stadyumunu futbol sahasına dönüştürme amacıyla satın aldı. Stadyumu, Fulham FC'ye kiralama teklifi reddedilince, Mears, stadyumu kullanmak için kendi kulübünü kurmaya karar verdi. Bölgede zaten Fulham adında bir takım olduğu için, yeni kulüp için komşu ilçe Chelsea'nin adı seçildi; Kensington FC, Stamford Bridge FC ve London FC gibi isimler de düşünülmüştü.[4] Chelsea FC, 10 Mart 1905'te Fulham Road üzerindeki The Rising Sun (şimdiki adıyla The Butcher's Hook) adlı bir barda kuruldu.[1][5] Kısa bir süre sonra kulüp, Football League'e kabul edildi. Chelsea, ikinci sezonunda First Division'a yükseldi ve ilk yıllarında First Division ile Second Division arasında gidip geldi. Kulübün 1907-1933 yılları arasındaki teknik direktörü David Calderhead'in yönetimi altında kulüp, 1915 FA Cup'ta finale yükseldi ancak Old Trafford'da Sheffield United'a kaybetti. 1920 First Division'da sezonu üçüncü bitirerek o zamana kadarki "en iyi lig derecesini" elde etti.[6] Kulüp, 1907-08,[7] 1909-10,[8] 1911-12,[9] 1912-13,[10] 1913-14[11] ve 1919-20[12] sezonları dahil olmak üzere İngiliz futbolunda on farklı sezonda "en yüksek seyirci ortalamasına" ulaştı. Chelsea, 1920 ve 1932 yıllarında FA Cup'ta yarı finale kadar yükseldi.[13] 1930'lar boyunca First Division'da kaldı. Calderhead, 1933'te istifa etti ve yerine Leslie Knighton getirildi.[14] Bu dönemde kulüpte Tommy Law, Sam Weaver, Sid Bishop, Harry Burgess, Dick Spence ve Joe Bambrick gibi "uluslararası düzeyde tanınmış oyuncular" bulunmasına rağmen kulübün, on yıl içindeki "en yüksek lig derecesi" sekizincilik oldu.[15] Kulübe iki oyuncu: Kaleci Vic Woodley ve santrfor George Mills transfer ücreti ödenmeden kadroya katıldı.[16] Mills, Chelsea formasıyla 100 lig golü atan ilk oyuncu oldu.[16] Kulüp, 1932-33 ve 1933-34 sezonlarında küme düşmekten iki puan farkla, 1938-39 sezonunda ise bir puan farkla "kurtuldu" ve 1939'da FA Cup'ta Arsenal ve Sheffield Wednesday'e karşı galibiyet elde etti, ancak çeyrek finalde Grimsby Town'a yenildi.[17] 12 Ekim 1935'te Arsenal'ın Stamford Bridge'de Chelsea ile yaptığı maçta 82,905 seyirci bulunmaktaydı.[18] Bu, kulüp rekoru ve bir İngiliz ligi maçında kaydedilen "en yüksek ikinci" seyirci sayısıdır.[18] 1939'da Knighton görevden ayrıldı ve yerine İskoç asıllı eski Queens Park Rangers teknik direktörü Billy Birrell getirildi.[19] 1937'de Chelsea, Paris'te düzenlenen "Arts et Techniques dans la Vie Moderne" turnuvasına katıldı.[20] Austria Wien, Bologna ve Slavia Praha ile karşılaşan Chelsea, "uluslararası bir turnuvada yer alan ilk İngiliz kulüplerinden biri" oldu. Chelsea, turnuvada finale çıktı ancak İtalya ekibi Bologna'ya yenildi.[20] 1939-40 sezonunun ilk üç maçı oynandıktan sonra, II. Dünya Savaşı boyunca Britanya'da birinci sınıf futbol faaliyetleri durduruldu, bu nedenle savaş dönemi sonuçları resmî olarak kabul edilmedi. Chelsea, bir dizi bölgesel turnuvada mücadele etti ve diğer tüm kulüpler gibi, savaş nedeniyle kadrosu "ciddi şekilde" zayıfladı.[21] Bu nedenle kulüp, aralarında Matt Busby, Walter Winterbottom ve Eddie Hapgood'un da bulunduğu "misafir" oyuncularla sahaya çıktı. Chelsea ayrıca Football League War Cup'a katıldı ve bu turnuva sırasında Wembley'deki ilk maçını oynadı. 1944 finalinde Charlton Athletic'e 3-1 yenildiler.[22] Bir yıl sonra 1945 Güney Kupası finalinde Chelsea, Millwall ile 90,000 seyircinin önünde karşı karşıya geldi ve maçı 2-0 kazandı.[23] John Harris, Wembley'de kupa kaldıran ilk Chelsea kaptanı oldu ve kupayı Kral VI. George'un bizzat elinden aldı.[24][25] Ekim 1945'te savaşın sona ermesinin ardından, İngiliz futbol yönetimleri barış dönemini kutlamak amacıyla bir organizasyon planladı. Bu kapsamda, Sovyetler Birliği'nin şampiyonu Dinamo Moskva'nın Birleşik Krallık'ta bazı takımlarla karşılaşacağı bir turnuva düzenleneceği duyuruldu. Turnuvanın bir parçası olarak, Dynamo ile Chelsea arasındaki maç 13 Kasım'da Stamford Bridge'de oynandı. Chelsea, Dynamo'nun mavi formasıyla çıkması ihtimalinde kırmızı forma giydi. Maçtan önce Dynamo oyuncuları, Chelsea oyuncularına çiçek buketleri sundu.[26] Dinamo Moskva, 2-0 ve 3-2 geriye düştükten sonra karşılaşma 3-3 beraberlikle sonuçlandı.[27] Maçı izleyen "seyirci sayısının 100,000'den fazla olduğu" tahmin edilmektedir, birçok kişi stada izinsiz giriş yapmıştır.[28] Bu, Stamford Bridge'de kaydedilen "en yüksek seyirci" sayısıdır.[28] Savaşın ardından Chelsea, Tommy Lawton, Len Goulden ve Tommy Walker'ı transfer etti.[29] Lawton, 1946-47 sezonunda 34 lig maçında 26 gol atarak "kulüp tarihinin yeni gol rekorunu" kırdı. Ancak Chelsea o sezon ligde 15. sırada yer aldı ve Birrell yönetiminde "bir daha 13. sıranın üstüne" çıkamadı.[30] Birrell ile "anlaşmazlık yaşayan" Lawton, 20,000 £ karşılığında Notts County'ye satıldı;[31] yerine ise 1948'de 11.500 £'a Newcastle United'dan Roy Bentley alındı.[32] 1950 yılında Chelsea, FA Cup'ta Manchester United'ı 2-0 yendikten sonra, White Hart Lane'de Arsenal ile karşılaştı. Roy Bentley'nin iki golüyle Chelsea öne geçti, ancak Arsenal, Freddie Cox'un 45. dakikada attığı golle ilk yarı bitmeden durumu eşitledi. Arsenal, 15 dakika kala eşitliği Leslie Compton'ın attığı golle sağladı ve rövanş maçında Cox'un uzatmalarda attığı golle 1-0 kazanarak finale çıktı.[33][34] Bir yıl sonra Chelsea, "küme düşme tehlikesiyle karşı karşıya" kaldı.[30] Dört maç kala, alt sıralarda yer alıyordu ve 14 maçtır galibiyet alamamışlardı. Ancak, son üç maçı kazandılar. Son maçta Bolton Wanderers'ı yenecek ve Everton ile Sheffield Wednesday arasındaki maçın sonuçlarına göre durumu belirleyeceklerdi.[30] Chelsea, Bolton'u 4-0 yendi. Aynı zamanda Sheffield Wednesday, Everton'ı 6-0'lık bir skorla mağlup etti. Bu sonuçla birlikte Chelsea, averajla kümede kaldı.[30] 1952'de, Chelsea bir kez daha FA Cup yarı finalinde Arsenal ile karşılaştı. İlk maç 1-1 berabere tamamlandıktan sonra, rövanş maçında 3-0'lık bir mağlubiyet alarak turnuvadan elendiler.[35] Birrell ise kısa bir süre sonra görevinden istifa etti.[36] Modernizasyon ve ilk lig şampiyonluğu (1952-1983)1952 yılında eski Arsenal ve İngiltere millî takım forveti Ted Drake, Chelsea'nin tekndik direktörü olarak göreve getirildi. Drake, kulübü "modernleştirmek için önemli adımlar" attı. Chelsea'nin geleneksel "Chelsea Emeklisi" armasını değiştirdi, altyapıyı ve antrenman düzenini geliştirdi, alt liglerden ve amatör liglerden transferler yaptı. Onun liderliğinde Chelsea, 1954-55 sezonunda Lig şampiyonu oldu. Ertesi sezon UEFA, UEFA Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı düzenlemeye başladı, ancak Football League'in itirazları nedeniyle Chelsea, bu turnuvaya katılmaktan vazgeçmek zorunda kaldı.[37][38] Chelsea, 1950'lerin geri kalan sezonlarını "genellikle orta sıralarda" tamamladı. Ted Drake, 1961 yılında görevden alındı ve yerine Tommy Docherty göreve getirildi.[39] Docherty, kulübün altyapı sisteminden yetişen oyuncular ile yeni bir takım kurdu. 1964-65 sezonunun son aşamalarına girerken Lig, FA Cup ve EFL Cup'ı kazanarak bir üçleme yapmayı hedefliyordu; EFL Cup'ı kazandılar, ancak diğer iki müsabakanın son aşamalarında kaybettiler.[40] Üç sezon içinde takım, üç büyük yarı finalde elendi ve bir kez de FA Cup finalinde mağlubiyet yaşadı. Docherty'nin halefi Dave Sexton döneminde Chelsea, 1970 FA Cup final rövanşında Leeds United'ı 2-1 mağlup ederek FA Cup'ı kazandı. Ertesi yıl Chelsea, Atina'da oynanan UEFA Kupa Galipleri Kupası finalinin rövanş maçında Real Madrid'i yenerek, ilk Avrupa kupasını kazandı. Yeniden yapılanma ve mali kriz (1983-2003)1970'lerin sonlarından 1980'lere kadar olan dönem, Chelsea için "çeşitli zorluklarla" geçti. Stamford Bridge'in yeniden geliştirilmesi, kulübün mali durumu üzerinde "etkiler yarattı",[41] oyuncular satıldı ve takım küme düştü. Ayrıca, bir holigan grup, bu dönemde kulüpte sorunlara neden oldu.[42] 1982'de Chelsea, Ken Bates tarafından Brian Mears'tan nominal bir bedel karşılığında satın alındı. Bates, kulübün ana hissesini alarak Mart 1996'da Chelsea'yi AIM borsasında halka arz etti.[43] Bu dönemde Stamford Bridge'in mülkiyeti emlak geliştiricilere satılmıştı, bu da kulübün stadyumunu kaybetme riskini doğurdu.[44] Sahada ise takım zaman zaman başarısız sonuçlar aldı ve Third Division'e düşme "tehlikesiyle karşı karşıya" kaldı. 1983’te teknik direktör John Neal, "minimal harcamayla" yeni bir takım kurdu. Chelsea, 1983-84 sezonunda Second Division şampiyonu oldu ve üst ligde iki kez ilk altıda yer aldı, ancak 1988'de tekrar küme düştü. Kulüp, 1988-89 sezonunda Second Division şampiyonu olarak yeniden üst lige yükseldi. 1992'de Ken Bates, iflas eden emlak geliştiricilerinin borçlu olduğu bankalarla yaptığı bir anlaşma sayesinde stadyumun mülkiyetini yeniden kulübe kazandırdı.[45] 1990'ların ortalarında, Chelsea taraftarı ve işadamı Matthew Harding, kulübün yönetim ekibine katılarak, stadyumun Kuzey Tribünü'nün inşasına ve oyuncu transferleri için kulübe finansal destek sağladı.[46] Sonraki süreçte Chelsea'nin Premier League'deki performansı değişkenlik gösterdi. Kulüp, 1994 FA Cup finali oynadı. 1996'da Ruud Gullit, futbolcu-teknik direktör olarak takımın başına geçerek kadroya yeni oyuncular kattı ve ekip 1997'de FA Cup'ı kazandı. Gullit'in ardından teknik direktörlüğe Gianluca Vialli getirildi ve onun döneminde Chelsea, 1998'de Football League Cup, UEFA Kupa Galipleri Kupası ve 1998 UEFA Süper Kupası'nı, 2000'de ise FA Cup'ı kazandı. 1998-99 sezonunda Chelsea, Manchester United'ın ardından ligi dört puan farkla ikinci sırada tamamladı ve UEFA Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez mücadele etti. Vialli’nin ardından göreve gelen Claudio Ranieri, Chelsea'yi 2002 FA Cup finaline taşıyarak, 2002-03 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılma şansı elde etti.[47] Abramoviç yönetimi (2003-2022)Kulüp mali krizle karşı karşıyayken,[48] Ken Bates Haziran 2003'te Chelsea FC'yi 60 milyon £'e sattı.[49] Bu satışla birlikte, 1982 yılında 1 £'e satın aldığı kulüpten kişisel olarak 17 milyon sterlin kar elde ettiği bildirildi (yıllar içinde hissesi %30’un altına düşmüştü). Kulübün yeni sahibi, Rus oligark ve milyarder Roman Abramoviç oldu. Abramoviç, kulübün 80 milyon £'lik borcunu üstlenerek bir kısmını ödedi. Sergey Pugaçyov, Chelsea'nin Vladimir Putin'in talimatıyla satın alındığını iddia etti, ancak Abramoviç bu iddiayı reddetti.[50] Bates, Abramoviç'in Chelsea'yi almadan önce Manchester United ve Tottenham Hotspur ile de görüşmeler yaptığını belirtti.[51] Yeni futbolcular için 100 milyon £'den fazla harcama yapıldı, ancak teknik direktör Ranieri, herhangi bir kupa kazanamadı[52] ve yerine José Mourinho getirildi.[53] Mourinho yönetiminde Chelsea, "II. Dünya Savaşı'ndan bu yana art arda lig şampiyonluğu kazanan beşinci İngiliz takımı" oldu[54] (2004-05 ve 2005-06). Ayrıca bir FA Cup (2007) ve iki Football League Cup (2005 ve 2007) kazandı. 2007-08 sezonunda Mourinho'nun yerini Avram Grant aldı.[55] Grant, kulübü "kulüp tarihinde ilk kez UEFA Şampiyonlar Ligi finaline" taşıdı, ancak finalde Manchester United'a penaltılarda kaybettiler. Abromaviç'in yönetim altında kulüp ilk dokuz yılında kâr elde edemedi ve Haziran 2005'te 140 milyon £ zarar açıklandı.[56] 2009 yılında, geçici teknik direktör Guus Hiddink yönetiminde Chelsea, 2009 FA Cup'ı kazandı.[57] 2009-10 sezonunda Hiddink'in halefi Carlo Ancelotti, 2009-10 Premier League şampiyonluğunu ve 2010 FA Cup'ı kazandı. Chelsea, "1963'ten bu yana bir sezonda 100 lig golü atan ilk İngiliz kulüp" oldu.[58] 2012 yılında Roberto Di Matteo, 2012 FA Cup'ı[59] ve kulüp tarihindeki ilk UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kazandı. Chelsea, Bayern Münih'i penaltılarla 4-3 mağlup ederek[60] kupayı kazanan ilk Londra kulübü oldu. Ertesi yıl kulüp UEFA Avrupa Ligi'ni kazandı[61] ve "UEFA'nın üç ana kupasını kazanan beş kulüpten biri" oldu.[62] 2013 yılında José Mourinho, yeniden teknik direktör olarak takımın başına getirildi. Kulüp, Mart 2015'te Football League Cup,[63] iki ay sonra ise Premier League şampiyonluğu yaşadı.[64] Ancak sonraki sezonun ilk dört ayı "alınan kötü sonuçlar" nedeniyle görevden alındı.[65] Kasım 2012'de Chelsea, 30 Haziran 2012'de sona eren mali yıl için 1,4 milyon £ kâr açıkladı ve bu, Abramoviç'in idaresi altında kulübün ilk kez kâr ettiği yıl oldu.[56][66] 2013 yılında zarar açıklayan kulüp, Haziran 2014'e kadar olan mali yılda ise "tarihindeki en yüksek kârını" 18,4 milyon £ olarak kaydetti.[67] 2018 yılında ise Chelsea, 62 milyon £ vergi sonrası rekor kâr açıkladı.[68] 2017 yılında, teknik direktör Antonio Conte yönetiminde Chelsea altıncı Premier League şampiyonluğunu yaşadı ve bir sonraki sezon sekizinci kez FA Cup'ı kazandı.[69] 2018 yılında Conte, ligi beşinci sırada bitirmesi nedeniyle görevden alındı ve yerine Maurizio Sarri getirildi.[70][71] Sarri yönetiminde Chelsea, 2019 EFL Cup finalinde Manchester City'ye penaltılarda kaybetti.[72] Ancak aynı sezon UEFA Avrupa Ligi'ni, finalde Arsenal'i 4-1 mağlup ederek ikinci kez kazandı. Sarri, Juventus'a gitmek üzere kulüpten ayrıldı. Yerine eski Chelsea futbolcusu Frank Lampard getirildi.[73] Lampard yönetiminde Chelsea, 2019-20 Premier League'i dördüncü sırada tamamladı ve FA Cup finali oynadı. Ancak kulüp, finalde Arsenal'e 2-1 yenildi. Lampard, Ocak 2021'de görevden alındı ve yerine Thomas Tuchel getirildi.[74][75] Tuchel yönetiminde Chelsea, FA Cup finali oynadı ancak Leicester City'ye 1-0 yenildi. Aynı sezon Chelsea, Porto'da oynanan finalde Manchester City'yi 1-0 mağlup ederek ikinci kez UEFA Şampiyonlar Ligi'ni kazandı.[76] Daha sonraki sezonun başında Villarreal ile Belfast'ta oynanan maçın normal süresi 1-1 sona erdikten sonra penaltılarla 6-5 kazanarak 2021 UEFA Süper Kupası'nı kazandı.[77] Ayrıca Chelsea, Abu Dabi'de oynanan finalde Brezilya kulübü Palmeiras'ı 2-1 mağlup ederek "kulüp tarihindeki ilk" 2021 FIFA Kulüpler Dünya Kupası'nı kazandı.[78] 18 Nisan 2021'de Chelsea, "Avrupa'nın en büyük kulüplerinin katılımıyla kurulacak" olan Avrupa Süper Ligi'ne katılacağını duyurdu.[79] Ancak taraftarlardan gelen tepkiler üzerine birkaç gün sonra bu müsabakadan çekildiklerini açıkladılar.[80] COVID-19 pandemisi sırasında kulüp, maç günü dışında çalışan personelini ücretsiz izne çıkarmama kararı aldı.[81] Bu kararın doğrudan Abramoviç tarafından verildiği belirtildi. Chelsea, Ulusal Sağlık Servisi'ne (NHS) destek veren ilk kulüplerden biri olarak, kulübe ait Millennium Hotel'i NHS personelinin hizmetine sundu.[82] ""[Chelsea] son 10-20 yıldır bir başarı makinesi oldu. Bu sadece parayla olmaz, Manchester United ve Arsenal'de gördük ki, takıma milyarlarca harcadılar ama Chelsea'nin elde ettiği başarıyı yakalayamadılar. Chelsea, zengin sahipleri olacağı konusunda rahat olabilir, ama futboldan anlayan sahipleri olacak mı? Çünkü Abramovich tam olarak böyle bir sahipti."
—Gary Neville, Abramoviç'in kulübü devretmesi sonrası.[83] "Paramı boşa harcamak istemiyorum, ancak benim için asıl önemli olan eğlenmek, bu da başarı ve kupalar kazanmak demek."
2022 Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası Batılı hükümetlerin Rus oligarklarına yönelik mali yaptırımlarının ardından, Abramoviç 26 Şubat'ta Chelsea'nin yönetimini Chelsea Vakfı'nın mütevellilerine devredeceğini açıkladı.[85] Ancak mütevelliler, İngiltere ve Galler Hayır Kurumu Komisyonu'nun kurallarıyla ilgili hukuki endişeler nedeniyle hemen kabul etmediler.[86] Bir hafta sonra Abramoviç, kulübün kendisine olan 1,5 milyar £ borcunu silerek kulübü satışa çıkardı ve satıştan elde edilecek net gelirleri Ukrayna'daki savaş mağdurlarına bağışlama sözü verdi.[87][88] 10 Mart 2022'de Birleşik Krallık hükûmeti, Abramoviç'e yaptırımlar uyguladı ve Chelsea'nin 31 Mayıs'a kadar özel bir lisansla faaliyet göstermesine izin verildi.[89][90] Takip eden haftalarda, Abramoviç'in Ukrayna ve Rusya arasında barış anlaşması sağlamak ve kuşatma altındaki Ukrayna şehirlerinde güvenli tahliye koridorları oluşturmak için arabuluculuk yaptığına dair raporlar çıktı.[91][92] Bir Amerikan hükûmeti yetkilisi, Ukrayna cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski'nin, Abramoviç'in savaş yardım çabalarındaki önemini dikkate alarak ABD hükûmetinden Abramoviç'e yaptırım uygulamamasını talep ettiğini açıkladı.[93] BlueCo yönetimi (2022-günümüz)Biz her an, her maçta %100 varız. Kulübün sahipleri olarak vizyonumuz net: Taraftarlarımızı gururlandırmak istiyoruz.
—Todd Boehly'in kulübü devraldıktan sonra yaptığı basın açıklaması.[94] 7 Mayıs 2022'de Chelsea, Todd Boehly, Clearlake Capital, Mark Walter ve Hansjörg Wyss liderliğinde bir grubunun kulübü devralması için anlaşma sağlandığını doğruladı.[95] Bu grup daha sonra BlueCo olarak anılmaya başlandı.[96] İngiltere hükûmeti, 4,25 milyar £'luk bu devralmayı onayladı[97] ve böylece Abramoviç'in 19 yıllık yönetimi sona erdi.[98] 2003'ten beri başkanlık görevini yürüten Bruce Buck, Boehly tarafından görevden alındı.[99] Ayrıca, uzun süredir kulüp direktörü ve fiili sportif direktör olarak görev yapan Marina Granovskaia ile teknik performans danışmanı Petr Čech de görevlerinden ayrıldı.[100][101] Kulübün yeni yönetimi, 8 Eylül 2022'de teknik direktörlüğe Tuchel'in yerine Brighton & Hove Albion'dan ayrılan Graham Potter'ı getirdi. Chelsea, 2022-23 sezonunun ilk 11 maçının altısını kazandı ancak kalan 27 maçın sadece beşini kazanabildi. Potter, 2 Nisan 2023'te görevden alındı ve yerine geçici teknik direktör olarak Frank Lampard getirildi.[102] Lampard yönetiminde kulüp son 11 maçının sadece birini kazandı ve %9'luk bir galibiyet yüzdesine ulaştı. Bu, üç veya daha fazla maça çıkan herhangi bir Chelsea teknik direktörü için en düşük galibiyet oranıydı.[103] Chelsea, sezon boyunca yalnızca 38 gol attı ve 1995-96 sezonundan bu yana ilk kez lig tablosunun alt yarısında yer aldı.[104] 29 Mayıs 2023'te Lampard'ın yerine Mauricio Pochettino'nun getirileceği açıklandı ve 1 Temmuz 2023'te iki yıllık bir sözleşmeyle teknik direktörlük görevine başladı.[105] Pochettino, 2023-24 sezonunun son beş maçını kazandı ve kulüp sezonu 6. sırada bitirerek gelecek sezon UEFA Konferans Ligi play-off turu oynama hakkı kazandı.[106] Ancak, sportif direktörler Laurence Stewart ve Paul Winstanley ile genç kadronun yönetimi ve stratejisi konularında yaşanan anlaşmazlıklar sonrası[107][108][109][110] Pochettino sezon sonunda kulüpten ayrıldı.[111][112] 3 Haziran 2024'te, Pochettino'nun yerine Enzo Maresca'nın getirildi. İtalyan teknik direktör, 1 Temmuz 2024'te göreve başladı.[113] Lig geçmişi
L1 = Futbol lig sisteminin 1. seviyesi (en üst seviye); L2 = Futbol lig sisteminin 2. seviyesi (bir alt seviye).
StadyumChelsea, kurulduğundan beri sadece bir tane ev sahipliği yaptığı stadyuma, Stamford Bridge'e sahip olmuştur. Takımın temellerinin atıldığı bu stadyum, resmi olarak 28 Nisan 1877'de açıldı ve sonraki 28 yıl boyunca Londra Atletizm Kulübü tarafından atletizm etkinlikleri için kullanıldı.[114] 1904 yılında, iş insanı Gus Mears ve kardeşi Joseph, stadyumu satın aldı. Ayrıca, futbol maçları düzenleme amacıyla stadyumun çevresindeki (önceden büyük bir sebze bahçesi olan) arazileri de aldılar. Böylece 12,5 dönümlük (51,000 m²) bir alan futbol için hazırlanmış oldu.[114] Stamford Bridge'in mimari düzeni, Mears ailesi için ünlü futbol mimarı Archibald Leitch tarafından tasarlandı. Leitch, daha önce Ibrox, Craven Cottage ve Hampden Park stadyumlarını da tasarlamıştı.[115] Pek çok futbol kulübü önce kurulup sonra maçlarını oynayacakları bir saha ararken, Chelsea, Stamford Bridge için kurulan bir kulüp olma özelliği taşımaktadır.[114] Başlangıçta açık bir çanak tasarımına ve bir tribünde oturma düzenine sahip olan Stamford Bridge, yaklaşık 100,000 kişilik kapasitesiyle İngiltere'nin Crystal Palace'tan sonraki en büyük stadyumu konumundaydı.[114] 1930'ların başında, sahanın güney kısmına yaklaşık %20'sini kaplayan çatılı bir tribün inşa edildi. Bu çatının dalgalı sac demirden yapılmış olması nedeniyle tribün "Shed End" olarak anılmaya başlandı. Ancak bu ismin ilk kim tarafından kullanıldığı bilinmemektedir. 1960'lardan itibaren bu alan, "Chelsea'nin en sadık ve coşkulu taraftarlarının" toplandığı yer olarak tanındı.[114] 1939'da ise Kuzey tribünü adında küçük bir oturma alanı daha eklendi. Bu tribün, 1975'te yıkılana kadar kullanıldı.[114] 1970'lerin başında kulüp sahipleri, Stamford Bridge'in modernize edilmesi ve 50,000 kişilik, tamamen koltuklu bir stadyum haline getirilmesi için planlarını duyurdu.[114] Çalışmalar 1972'de başladı, ancak projede "birçok sorunla karşılaşıldı" ve sadece Doğu tribünü tamamlanabildi. Bu süreç kulübü iflasın eşiğine getirdi. Mülkiyet, gayrimenkul geliştiricilerine satıldı ve kulüp "stadyumdan çıkarılma tehdidiyle" karşı karşıya kaldı.[114] Uzun bir hukuki sürecin ardından, ancak 1990'ların ortasında Chelsea'nin Stamford Bridge'deki "geleceği güvence altına alındı" ve yenileme çalışmaları yeniden başladı.[114] Stadyumun kuzey, batı ve güney kısımları tamamen koltuklu tribünlere dönüştürüldü ve sahaya daha yakın bir şekilde yeniden inşa edildi; bu süreç 2001 yılında tamamlandı.[114] 1970'lerden kalan Doğu tribünü korunmuştur. 1996 yılında, Kuzey tribününe, aynı yıl bir helikopter kazasında hayatını kaybeden kulüp yöneticisi ve destekçisi Matthew Harding'in adı verilmiştir.[116] Ken Bates döneminde Stamford Bridge yeniden geliştirilirken komplekse birçok ek özellik eklendi. Bu özellikler arasında iki Millennium & Copthorne oteli, apartmanlar, barlar, restoranlar, Chelsea Megastore ve "Chelsea World of Sport" adlı bir ziyaretçi merkezi bulunuyordu.[117] Bu tesislerin, taraftarlar aracılığıyla ek gelir sağlanması amaçlanmıştı, ancak "beklenenden daha az başarılı" oldular.[118] 2003 yılında Abramoviç'in kulübü devralmasından önce, bu projeleri finanse etmek için alınan borç, kulüp için "büyük bir yük haline" gelmişti. Devralmanın hemen ardından, "Chelsea Village" markasının feshedilmesi ve Chelsea'nin bir futbol kulübü olarak devam etmesi kararı alındı. Ancak stadyum, zaman zaman hâlâ "Chelsea Village" veya "The Village" olarak anılmaktadır.[119] Stamford Bridge'in mülkiyeti, futbol sahası, turnikeler ve Chelsea'nin isim hakları şu anda Chelsea Pitch Owners (CPO) adlı, hissedarları taraftarlar olan kâr amacı gütmeyen bir organizasyona aittir. CPO, stadyumun bir daha asla gayrimenkul geliştiricilerine satılmamasını sağlamak amacıyla kurulmuştur. Chelsea FC adını kullanmanın bir şartı olarak, kulüp birinci takım maçlarını Stamford Bridge'de oynamak zorundadır. Bu, kulüp yeni bir stadyuma taşınırsa, adını değiştirmek zorunda kalabileceği anlamına gelir.[120] Chelsea'nin antrenman tesisi, Surrey'deki Cobham'da bulunmaktadır. Chelsea, 2004 yılında Cobham'a taşınmıştır. Önceki antrenman tesisi olan Harlington, 2005 yılında QPR tarafından devralınmıştır.[121] Cobham'daki yeni antrenman tesisleri 2007 yılında tamamlanmıştır.[122] Stamford Bridge, 1920 ile 1922 yılları arasında FA Cup finaline ev sahipliği yapmıştır,[123] ayrıca on FA Cup yarı finali (en son 1978'de), on FA Charity Shield maçı (sonuncusu 1970'te) ve üç İngiltere millî takım maçı düzenlemiştir; bu maçlardan sonuncusu 1932'de oynanmıştır. 1946 yılında, Stamford Bridge resmi olmayan Victory International maçına da ev sahipliği yapmıştır.[124] Ayrıca, 2013 UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi finali de Stamford Bridge'de oynanmıştır.[125] Stadyum, çeşitli diğer spor dalları için de kullanılmıştır. Ekim 1905'te All Blacks ile Middlesex arasında bir ragbi birliği maçına,[126] 1914'te ise New York Giants ve Chicago White Sox arasında oynanan bir beyzbol maçına ev sahipliği yapmıştır.[127] 1918'de dünya sinek sıklet boks şampiyonu Jimmy Wilde ile Joe Conn arasında bir boks maçı düzenlenmiştir.[128] 1928 ile 1932 yılları arasında koşu pisti,[129] toprak pist yarışları için, 1933 ile 1968 yılları arasında tazı yarışları için ve 1948'de cüce araba yarışları için kullanılmıştır.[130] 1980 yılında Stamford Bridge, İngiltere'deki ilk uluslararası kriket maçına ev sahipliği yapmıştır; bu maç Essex ile Batı Hint Adaları arasında oynanmıştır.[131] Ayrıca, 1997 sezonunda London Monarchs Amerikan futbolu takımının stadyumu olarak hizmet vermiştir.[132] Kulübün önceki sahibi Abramoviç ve dönemin yönetim kurulu, Chelsea'nin Arsenal ve Manchester United gibi çok daha büyük stadyumlara sahip rakip kulüplerle rekabet edebilmesi için daha büyük bir stadyuma ihtiyaç duyduğunu belirtmiştir.[133] Ancak Stamford Bridge'in ana yol ve iki demiryolu hattının yanında yer alması nedeniyle, taraftarlar sadece Fulham Road üzerinden stadyuma girebilmektedir, bu da sağlık ve güvenlik düzenlemeleri nedeniyle genişlemeyi sınırlamaktadır.[134] Kulüp, Chelsea'yi mevcut stadyumlarında tutma konusundaki arzusunu sürekli olarak ifade etmiştir,[135][136] ancak yine de yakınlardaki Earls Court Exhibition Centre, Battersea Elektrik Santrali ve Chelsea Kışlası gibi çeşitli yerlere taşınma ihtimaliyle ilişkilendirilmiştir.[137] Ekim 2011'de kulüp, Stamford Bridge'in bulunduğu arazinin mülkiyetini geri satın almak için CPO'ya teklif sundu, ancak teklif Chelsea Pitch Owners hissedarları tarafından reddedildi.[138] Mayıs 2012'de kulüp, Battersea Elektrik Santrali'ni satın alarak burayı yeni bir stadyuma dönüştürmek amacıyla resmi bir teklif yaptı,[139] ancak bu alan bir Malezya konsorsiyumuna satıldı.[140] Daha sonra kulüp, Stamford Bridge'i 60,000 kişilik bir stadyuma dönüştürmeyi planladığını duyurdu.[141] Ocak 2017'de, bu planlar Hammersmith ve Fulham Belediyesi tarafından onaylandı.[142] Ancak, 31 Mayıs 2018'de kulüp, "mevcut olumsuz yatırım koşulları" gerekçesiyle yeni stadyum projesinin süresiz olarak askıya alındığını açıkladı.[143] Temmuz 2022'de, kulübün yeni sahibi Todd Boehly'nin, stadyumun yenileme çalışmalarını yönetmesi için Amerikalı mimar Janet Marie Smith'i görevlendirdiği bildirildi.[144] Amblem ve renkleriAmblemChelsea, kuruluşundan bu yana dört farklı amblem kullandı ve bu amblemlerin hepsinde bazı değişiklikler yapıldı.[145] İlk arma, kulübün kurulduğu dönemde benimsenmiş ve Royal Hospital Chelsea'de yaşayan asker emeklileri olan “Chelsea Pensioner” figürünü içermiştir.[145] Bu, kulübün “Emekliler” lakabına almasında ilham kaynağı olmuş, ancak hiçbir zaman formalarda yer almamıştır. 1952'de Ted Drake, Chelsea'nin teknik direktörü olduğunda "kulübü modernize etmeye" başlamış ve Chelsea Pensioner armasının eskimiş bir moda olduğunu ve değiştirilmesi gerektiğini savunmuştur.[146] Bu dönemde geçici bir çözüm olarak, “C.F.C.” harflerini içeren bir arma bir yıl boyunca kullanılmıştır. 1953 yılında ise kulübün yeni arması, arkasına bakan mavi bir aslanın asa tuttuğu tasarımla değiştirilmiştir.[145] Bu arma için, Chelsea Metropolitan Bölgesi'nin armasındaki unsurlardan ilham alınmıştır.[147] Armanın üzerindeki “başı arkaya dönük şekilde şaha kalkan aslan” (lion rampant regardant), o dönemin kulüp başkanı Charles Cadogan'ın armasından; asa ise Chelsea Metropolitan Bölgesi'nin eski sahipleri olan Westminster Abbey başrahiplerinin armasından esinlenilmiştir.[146] Ayrıca armanın üzerinde İngiltere'yi temsil eden üç kırmızı gül ve iki futbol topu bulunuyordu. Bu arma, 1960'ların başında Chelsea formasında ilk kez kullanılmıştır.[148] 1975 yılında, College of Arms tarafından Chelsea'ye özel bir heraldik arma verilmiştir. Bu arma, mavi bir halka içinde şaha kalkan aslan ve asayı içermektedir, ancak üzerinde yazı, kırmızı güller ve futbol topları yer almamaktaydı.[145] 1986'da, kulüp sahibi Ken Bates'in girişimiyle arma tekrar değiştirilmiştir. Eski şaha kalkan aslan figürü tescillenemediği için daha modern bir tasarım oluşturulmuştur.[149] Yeni arma, beyaz bir aslanın “C.F.C.” harflerinin üzerinde durduğu bir tasarımdı. Bu arma 19 yıl boyunca kullanılmış ve 1987-1995 yılları arasında kırmızı, 1995-1999 yılları arasında ise sarı renkle değiştirilmiş, ardından tekrar beyaza dönülmüştür.[150] 2005 yılında Roman Abramoviç'in kulübü devralması, kulübün 100. yılına yaklaşılması ve taraftarların eski 1950'ler armasının geri getirilmesini istemesi üzerine, arma yeniden değiştirilmiştir. 2005-06 sezonunun başında resmi olarak kullanılan yeni arma, 1953-1986 yılları arasında kullanılan tasarımı temel almış ve asayı tutan mavi bir heraldik aslanı içermiştir. 100. yıl sezonunda armanın üzerine “100 Years” ve “Centenary 2005-2006” yazıları eklenmiştir.[151]
Renkleri
Chelsea her zaman mavi formalar giymiştir, ancak ilk kurulduğu dönemde kulübün o dönemki başkanı Earl Cadogan'ın at yarışı renklerinden esinlenen daha açık “eton mavisi” kullanılmıştır.[152] Bu forma renkleri, beyaz şort ve koyu mavi veya siyah çoraplarla giyilmiştir.[152] 1912 civarında açık mavi formaların yerini, kraliyet mavisi renginde formalar almıştır.[153] 1960'larda Chelsea teknik direktörü Tommy Docherty, formanın renklerini tekrar değiştirerek, kulübün renklerinin "daha modern hâle getirdiğine inandığı" mavi forma ve beyaz çorap (o zamandan beri değişmemiştir) kullanmaya başladı. Bu kombinasyonu başka bir kulüp kullanmıyordu. Bu yeni forma kombinasyonu ilk kez 1964-65 sezonunda giyilmiştir.[154] O tarihten bu yana Chelsea, iç saha formalarıyla genellikle beyaz çorap kullanmıştır, ancak 1985-1992 yılları arasında kısa bir süre mavi çoraplar kullanılmıştır.[152] Chelsea'nin deplasman renkleri genellikle tamamen sarı ya da tamamen beyazdır ve mavi detaylar içerir.[155] Son yıllarda kulüp, her yıl dönüşümlü olarak siyah ya da koyu mavi deplasman formaları kullanmaktadır. Diğer birçok takım gibi Chelsea de zaman zaman "daha sıra dışı tasarımlara" sahip deplasman formaları giymiştir. Tommy Docherty'nin isteğiyle, 1966 FA Cup yarı finalinde Inter Milan'ın formasından esinlenilerek mavi ve siyah çizgili bir forma giyilmiştir.[156] 1970'lerin ortalarında ise deplasman forması, 1950'lerin Macaristan millî takımından ilham alınarak kırmızı, beyaz ve yeşil renklerde tasarlanmıştır.[157] Diğer deplasman formaları arasında 1986-1989 yılları arasında kullanılan yeşim yeşili forma, 1990-1992 yıllarında kullanılan kırmızı ve beyaz elmas desenli forma, 1994-1996 arasında kullanılan gri ve mandalina renkli forma ve 2007-2008 sezonunda giyilen parlak sarı forma yer almaktadır.[155] Özellikle gri ve mandalina renkli forma, "tarihin en kötü futbol formaları" listelerinde yer almıştır.[158] Şarkılar ve taraftar tezahüratları"Blue is the Colour" adlı şarkı, Chelsea'nin 1972 League Cup finaline hazırlık sürecinde single olarak yayımlandı.[159] Şarkıyı, Chelsea'nin has takım kadrosundaki tüm oyuncular seslendirdi ve şarkı UK Singles Chart'ta beş numaraya kadar yükseldi.[159] Bu şarkı, Vancouver Whitecaps ("White is the Colour")[160] ve Saskatchewan Roughriders ("Green is the Colour") gibi dünyanın dört bir yanındaki birçok spor takımı tarafından benimsenmiştir.[161] Chelsea, 1994 FA Cup finalinde oynayacağını kutlamak amacıyla "No One Can Stop Us Now" adlı bir şarkı yayımladı. Bu şarkı, UK Singles Chart'ta 23. sıraya yükseldi.[162] 1997 FA Cup finaline hazırlık sürecinde, Suggs ve Chelsea oyuncularının seslendirdiği "Blue Day" adlı şarkı, UK Singles Chart'ta 22. sıraya ulaştı.[163] 2000 yılında Chelsea, "Blue Tomorrow" adlı bir şarkı yayımladı ve bu şarkı da yine UK Singles Chart'ta 22. sıraya yükseldi.[162] Maçlarda Chelsea taraftarları, "Carefree" (muhtemelen taraftar Mick Greenaway tarafından yazılan sözlerle "Lord of the Dance" melodisine uyarlanmıştır),[164][165] "Ten Men Went to Mow", "We All Follow the Chelsea" ("Land of Hope and Glory" melodisine uyarlanmıştır), "Zigga Zagga" ve kutlama amaçlı söylenen "Celery" tezahüratlarını söyler. "Celery" tezahüratı genellikle taraftarların birbirlerine kereviz fırlatmasıyla eşlik edilir; ancak 2007 Football League Cup finalinde orta saha oyuncusu Cesc Fàbregas'ın karıştığı bir olaydan sonra Stamford Bridge'de kereviz yasaklanmıştır.[166] Popüler taraftar tezahüratları arasında "Super Chelsea", "Super Frank" (kulüp tarihinin en golcü oyuncusu Frank Lampard'a ithafen), "We love you Chelsea" ve "Come on Chelsea" yer alır. Ayrıca, rakip takımları, teknik direktörleri veya oyuncuları kışkırtmak için duruma özel ya da rakibe özgü tezahüratlar da yapılır.[167] TaraftarlarChelsea, "dünyanın en çok desteklenen futbol kulüplerinden" biridir.[168][169] İngiliz futbolu tarihinde ortalama seyirci sayısı bakımından altıncı sırada yer alır[170] ve Stamford Bridge'de düzenli olarak 40,000’den fazla taraftar çeker; 2023-24 sezonunda Premier League'de maç başına ortalama 39,700 seyirciyle "en çok desteklenen dokuzuncu takım" olmuştur.[171] Chelsea'nin yerel taraftar kitlesi, Büyük Londra bölgesinin her yerinden gelir ve Hammersmith ile Battersea gibi işçi sınıfı bölgelerini, Chelsea ile Kensington gibi alanları ve Londra'yı çevreleyen illeri kapsar. Birleşik Krallık'ta ve dünya çapında "çok sayıda" resmi taraftar kulübü bulunmaktadır.[172] 2007 ile 2012 yılları arasında Chelsea, yıllık forma satışları bakımından "dünya çapında dördüncü" sıradaydı ve yılda ortalama 910,000 forma satışı gerçekleştirdi.[173] 2024 itibarıyla Chelsea'nin sosyal medyada 141,9 milyon takipçisi vardır ve bu, futbol kulüpleri arasında "dördüncü en yüksek" rakamdır.[174] Özellikle 1970'ler ve 1980'lerde, Chelsea taraftarları futbol holiganlığı ile ilişkilendirilmiştir. Kulübün holigan grubu, ilk olarak "Chelsea Shed Boys" olarak bilinirken, daha sonra "Chelsea Headhunters" adıyla tanınmıştır ve West Ham United'ın Inter City Firm ve Millwall'ın Bushwackers grupları gibi "ulusal düzeyde futbol şiddetiyle kötü bir üne sahip" olmuştur.[175] Bu olaylar maç öncesinde, sırasında ve sonrasında yaşanmıştır. 1980'lerde holiganlık olaylarının artması, kulüp başkanı Ken Bates'in sahaya taraftarların girmesini engellemek için elektrikli çit inşa etme önerisine yol açmış, ancak bu öneri Büyük Londra Konseyi tarafından reddedilmiştir.[176] 1990'lardan itibaren, daha sıkı polis denetimleri, stadyumlardaki CCTV kameraları ve tamamı koltuklu statların devreye girmesi sayesinde maçlarda yaşanan olaylar azalmıştır.[177] 2007 yılında kulüp, iç saha maçlarının atmosferini "daha canlı ve coşkulu hale getirmek" için "Back to the Shed" kampanyasını başlatmış ve bu kampanya "kayda değer bir başarı" elde etmiştir. Ancak 2009-10 sezonunda İngiltere İçişleri Bakanlığı istatistiklerine göre, Chelsea taraftarlarından 126 kişi futbol kaynaklı suçlar nedeniyle tutuklanmıştır ve bu sayı ligde "üçüncü en yüksek" rakamdır.[178] Ayrıca, 27 kişiye yasaklama kararı verilmiştir; bu da bu sıralamada kulübü ligde beşinci sıraya yerleştirmiştir.[178] RekabetlerChelsea, uzun yıllardır Kuzey Londra kulüpleri Arsenal ve Tottenham Hotspur ile rekabet içerisindedir.[179][180] Leeds United ile olan rekabeti ise 1960'lar ve 1970'lerde oynanan, özellikle 1970 FA Cup finali gibi "sert ve tartışmalı maçlara" dayanır.[181] Daha yakın dönemde, kupa organizasyonlarında sık sık karşılaşmaların ardından Liverpool ile bir rekabet ortaya çıkmıştır.[182][183] Batı Londra'daki diğer kulüpler Brentford, Fulham ve Queens Park Rangers da Chelsea'nin rekabet halindeki takımlar arasında yer almaktadır. Ancak bu rekabetler, takımların çoğu zaman farklı liglerde yer alması nedeniyle son yıllarda daha az belirgin hale gelmiştir.[184] 2004 yılında Planetfootball.com tarafından yapılan bir ankette, Chelsea taraftarları "en büyük rakiplerini" sırasıyla Arsenal, Tottenham Hotspur ve Manchester United olarak belirtmiştir.[185] Aynı ankette, Arsenal, Fulham, Leeds United, QPR, Tottenham ve West Ham United taraftarları Chelsea'yi "en büyük üç rakiplerinden biri" olarak göstermiştir.[185] 2012 yılında, İngiltere genelindeki dört lig seviyesinden 1,200 taraftarın katıldığı bir ankette, 2003'ten bu yana birçok kulübün ana rakip algısının değiştiği tespit edilmiştir.[186] Chelsea taraftarları, en büyük rakiplerinin Tottenham olduğunu belirtmiş ve Arsenal ile Manchester United'ı bu sıralamada geride bırakmıştır.[186] Kulübün rekorları ve istatistikleriChelsea'nin en fazla forma giyen oyuncusu, 1961 ile 1980 yılları arasında kulüp adına 795 resmi maça çıkan ayrıca kaptanlık yapmış Ron Harris'tir.[187] Ayrıca beş oyuncu daha Chelsea formasıyla 500'den fazla maça çıkmıştır: Peter Bonetti (729; 1959-1979), John Terry (717; 1998-2017), Frank Lampard (648; 2001-2014), John Hollins (592; 1963-1975 ve 1983-1984) ve César Azpilicueta (508; 2012-2023).[188] Lampard, İngiltere formasıyla toplam 103 maçta (101'i Chelsea'de oynarken) sahaya çıkarak, kulübün en fazla millî forma giyen oyuncusudur. Chelsea'nin 2013-14 sezonundaki 57 maçında sahaya çıkan tüm oyuncuların millî forma giyiyor olması, kulüp için bir rekor niteliğindedir.[189] Frank Lampard, Chelsea tarihinin en golcü oyuncusudur.[187] 2001-2014 yılları arasında oynadığı 648 maçta 211 gol atarak, Mayıs 2013'te Bobby Tambling'in 202 gollük rekorunu geçmiştir.[190] Chelsea formasıyla 100'den fazla gol atan diğer sekiz oyuncu ise şunlardır: George Hilsdon (1906-1912), George Mills (1929-1939), Roy Bentley (1948-1956), Jimmy Greaves (1957-1961), Peter Osgood (1964-1974 ve 1978-1979), Kerry Dixon (1983-1992), Didier Drogba (2004-2012 ve 2014-2015) ve Eden Hazard (2012-2019). Jimmy Greaves, 1960-61 sezonunda toplam 43 gol atarak, bir sezonda en fazla gol atan oyuncu rekorunu elinde tutmaktadır.[191] Ayrıca, Greaves, 20 yaşında İngiltere'nin en üst liginde 100 gol atan en genç oyuncu olmuştur.[192] Chelsea'nin resmi maçlarda aldığı en farklı galibiyeti, 1971'de UEFA Kupa Galipleri Kupası'nda Jeunesse Hautcharage takımını 13-0 yendiği maçtır.[193] En farklı birinci lig galibiyeti ise 2010 yılında Wigan Athletic'e ve 2012'de Aston Villa'ya karşı alınan 8-0'lık galibiyetlerdir.[194] Kulüp tarihindeki "en ağır yenilgi" ise 1953 yılında Wolverhampton Wanderers'a karşı alınan 8-1'lik mağlubiyettir.[195][196] Chelsea'nin UEFA Kupa Galipleri Kupası'nda Jeunesse Hautcharage'ı 21-0'lık toplam skorla elemesi, Avrupa futbolunda bir rekordur.[197] Chelsea'nin Stamford Bridge'deki "en yüksek seyirci" sayısı, 12 Ekim 1935'te Arsenal ile oynanan First Division maçında 82,905 olarak kaydedilmiştir. Ancak, 13 Kasım 1945'te Sovyet takımı Dinamo Moskva ile oynanan hazırlık maçını 100,000'in üzerinde seyirci sayısına ulaştığı iddia edilmektedir.[198][199] 20 Mart 2004 ile 26 Ekim 2008 arasında Chelsea, iç sahasında 86 maçlık yenilmezlik serisiyle bir rekor kırdı ve Liverpool'un 1978 ile 1980 yılları arasında elde ettiği 63 maçlık yenilmezlik rekorunu geride bıraktı.[200][201] Chelsea, bir lig sezonunda en az gol yiyen takım (15 gol), Premier League sezonunda en fazla maçta gol yemeyen takım (25 maç; her ikisi de 2004-05 sezonunda)[202] ve bir lig sezonunun başlangıcından itibaren en fazla gol yenmeyen maç serisi (6 maç, 2005-06 sezonunda) rekorlarını elinde bulundurmaktadır.[203] Chelsea, 2005-06 sezonunda ligdeki ilk dokuz maçı kazanan tek Premier League takımıdır.[204][205] 2009'dan 2013'e kadar kulüp, FA Cup'ta üst üste 29 maç yenilmediği (penaltılar hariç) bir rekora da imza attı.[206] 25 Ağustos 1928'de, Chelsea ve Arsenal, Swansea Town'a karşı oynadıkları maçta forma numarası kullanan ilk kulüpler oldular.[207] 19 Nisan 1957'de Newcastle United'a karşı oynadıkları maçla Chelsea, İngiltere'deki bir deplasman maçına uçakla giden ilk İngiliz kulübü oldu[208] ve 27 Ocak 1974'te Stoke City ile oynadıkları maçla Pazar günü maç oynayan ilk First Division kulübü oldular. 26 Aralık 1999'da Chelsea, Southampton'a karşı oynadığı Premier League maçında tamamen yabancı oyunculardan oluşan ilk 11'i sahaya süren ilk İngiliz kulübü oldu.[209] Mayıs 2007'de, Chelsea, eski Wembley Stadyumu'nda kapanmadan önceki "son galibiyeti" alan ve yeni Wembley Stadyumu'nda ilk FA Cup zaferini kazanan takım oldu.[210] 21. yüzyılda UEFA'nın beş yıllık katsayı sistemine göre birinci sırada yer alan ilk İngiliz kulübü oldu.[211] 2009-10 sezonunda Chelsea, bir Premier League takımı olarak ve 1962-63 sezonundan sonra İngiltere'nin en üst liginde bir sezonda en az 100 gol atan ilk takım oldu.[58] Chelsea ayrıca UEFA Şampiyonlar Ligi'ni kazanan tek Londra kulübüdür.[212][213] 2012-13 UEFA Avrupa Ligi'ni kazandıktan sonra Chelsea, "dört farklı UEFA kupasını kazanan ilk İngiliz kulüp" oldu.[213] Ayrıca Şampiyonlar Ligi ile Avrupa Ligi'ni kazanan tek Londra kulübüdür.[214] Chelsea, İngiliz kulüpleri arasında "en yüksek transfer ücreti ödeme rekorunu" üç kez kırmıştır.[215] Haziran 2006'da AC Milan'dan Andriy Şevçenko'nun 30,8 milyon £'a Chelsea'ye transferi, Manchester City'nin Eylül 2008'de Robinho için ödediği 32,5 milyon £'luk ücretin öncesinde bir rekordu.[215][216] Kulübün, Ocak 2011'de Liverpool'dan Fernando Torres'i 50 milyon £'a alması,[217] Ağustos 2014'te Ángel Di María'nın 59,7 milyon £'a Manchester United tarafından transfer edilmesine kadar rekoru elinde tutmuştu.[218] Kulübün, Ağustos 2018'de Kepa Arrizabalaga'yı 71 milyon £'a alışı, bir kaleciye ödenen "en pahalı transfer ücreti" olarak kayıtlara geçmiştir.[219] 12 Şubat 2022'de Chelsea, Palmeiras'ı yenerek FIFA Kulüpler Dünya Kupası'nı kazanan "ilk Londra kulübü" oldu; Kai Havertz maçın son dakikasında kazandırdığı penaltıyla şampiyonluğu getiren golü atarak kupayı kazandı.[220] Chelsea, kış transfer döneminde sekiz yeni futbolcuya 289 milyon £'luk harcama yaparak yeni bir rekor kırdı. Bu transferler arasında 107 milyon £'a alınan Enzo Fernández transferi, İngiltere'deki transfer rekorunu yeniden kırmış oldu.[221] Kulübün mülkiyeti ve mâlî yapısıChelsea, 1905 yılında Gus Mears tarafından kurulmuştur. Gus Mears'ın 1912'de ölümünün ardından, ailesi kulübün sahipliğini sürdürmüştür. Ancak 1982'de Ken Bates, Mears'ın yeğeni Brian Mears'tan kulübü 1 sterlin karşılığında satın almıştır. Bates, kulüp hisselerinin büyük kısmını elinde tutarak Mart 1996'da Chelsea'yi AIM borsa pazarında işlem görmesi için listelemiştir.[43] 1990'ların ortalarında "bazı" Chelsea taraftarları ve işadamı Matthew Harding, kulübün yönetim kurulu üyesi olmuş ve kulübün yeni Kuzey Tribünü'nü inşa etmek ve yeni oyuncular almak için 26 milyon sterlinlik kredi açmıştır.[46] Temmuz 2003'te Roman Abramoviç, Chelsea Village plc'nin %50'sinden fazlasına sahip olan hisseleri, Bates'in %29,5'lik hissesini de içerecek şekilde 30 milyon sterlin karşılığında satın almış ve sonraki haftalarda geri kalan 12,000 küçük hissedara, hisse başına 35 peni ödeyerek satın almış ve toplamda 140 milyon sterlinlik bir devralma işlemi gerçekleştirmiştir. Bu devralma sırasında diğer hissedarlar arasında Matthew Harding'in mirası (%21), BSkyB (%9,9) ve çeşitli anonim off-shore (deniz aşırı) tröstleri bulunuyordu.[222] Abramoviç'in devralma işlemi sırasında kulübün yaklaşık 100 milyon sterlin borcu bulunuyordu. Bu borç, 1997'de Bates yönetimi tarafından Stamford Bridge'in tapusunu almak ve stadyumun yeniden inşası için alınan 75 milyon sterlinlik 10 yıllık bir Eurobond'u da içeriyordu. Bu borcun %9’luk faizi kulübe yılda yaklaşık 7 milyon sterlin olarak geri dönüyordu ve Bruce Buck'a göre, Chelsea, Temmuz 2003'te ödenecek bir taksiti ödemekte zorlanıyordu.[223] Abramoviç bu borçlardan bazılarını ödemiş, ancak Eurobond'un 36 milyon sterlinlik kalan kısmı 2008 yılına kadar ödenmemiştir.[224] O zamandan sonra kulüp dış borçlarını kapatmıştır.[225] Abramoviç, kulübün şirket adını Chelsea FC plc olarak değiştirdi ve kulübün ana şirketi olan Fordstam Limited'ı yönetmeye başladı.[226] Bu şirket de doğrudan Abramoviç'in denetimindeydi ve Chelsea, Abramoviç tarafından Fordstam Limited aracılığıyla faizsiz kredilerle finanse edilmeye devam etti.[227] Aralık 2009'da bu kredilerin toplamı 709 milyon sterline ulaşmıştı ve Abramoviç, bu borçları hisseye dönüştürerek kulübü borçsuz hale getirdi.[228] Ancak borç, Fordstam şirketinde kaldı.[229] Chelsea, Abramoviç yönetimin ilk dokuz yılı boyunca kâr elde edemedi ve Haziran 2005'te 140 milyon sterlinlik rekor zarar açıkladı.[56] Ancak Kasım 2012'de Chelsea, 30 Haziran 2012'de sona eren sezon için 1,4 milyon sterlinlik bir kâr açıkladı.[56][66] Bu, Abramoviç’in yönetimindeki ilk kârlı yıl oldu. Bu durumu 2013'te bir zarar izledi, ancak 2014 yılı Haziran'ında kulüp tarihindeki "en yüksek kâr" olan 18,4 milyon sterlin açıklandı.[67] 2018'de ise Chelsea, vergiler sonrası 62 milyon sterlinlik "rekor bir kâr" duyurdu.[68] 2012 tarihli bir Brand Finance raporu, Chelsea'yi futbol markaları arasında beşinci sırada yer aldırmış ve kulübün marka değerini 398 milyon dolar olarak belirlemiştir.[230] Bu, bir önceki yıla göre %27'lik bir artış anlamına gelmekteydi ve kulübün marka değeri, altıncı sırada yer alan Londra ekibi Arsenal'den 10 milyon dolar daha yüksekti.[231] Ayrıca markaya AA (çok güçlü) bir güç puanı verilmiştir.[232] 2016 yılında ise Forbes dergisi, Chelsea'yi "dünyanın en değerli yedinci futbol kulübü" olarak listelemiş, kulübün değerini 1,15 milyar pound (1,66 milyar dolar) olarak belirlemiştir. 2016 itibarıyla Chelsea, Deloitte Futbol Para Ligi'nde yıllık ticari geliri 322,59 milyon pound ile sekizinci sıradaydı.[233] Mayıs 2022 itibarıyla, Chelsea, Forbes'a göre "dünyanın en değerli sekizinci kulübü" olarak listelendi,[234] aynı şekilde Deloitte'a göre de sekizinci sıradaydı ve yıllık ticari geliri 493,1 milyon euro olarak belirtildi.[235] Kulübün son mali kayıtları, eski teknik direktör Antonio Conte'ye işten çıkarılması nedeniyle ödenen 26,6 milyon pound'luk tazminatın yanı sıra, onun teknik ekibine yapılan ödemeler ve ortaya çıkan hukuki masraflardır.[236] 26 Şubat 2022'de, Rusya-Ukrayna Savaşı sırasında, Abramoviç, Chelsea FC'nin yönetimini Chelsea Charitable Foundation'a devretmiştir.[237] Abramoviç, 2 Mart 2022'de yaptığı resmi açıklamada, Ukrayna'daki devam eden savaş nedeniyle kulübü satma kararı aldığını duyurmuştur.[238] 10 Mart'ta Birleşik Krallık hükûmeti, Abramoviç'in Kremlin ile yakın bağları nedeniyle Abramoviç'in mal varlığını dondurmuş, ancak kulübün futbol ile ilgili faaliyetlerini yürütmeye devam etmesine izin verilmiştir.[239] 12 Mart'ta Premier League, Abramoviç'i Chelsea yönetiminden men etmiştir.[240] 19 Mart 2022'de, Raine Capital aracılığıyla kulübün satışını yöneten şirkete Chelsea FC'yi almak için beş onaylı teklif sunulmuştur. Bu teklifler arasında eski Liverpool başkanı Sir Martin Broughton'ın liderliğindeki bir konsorsiyum, Ricketts ailesi tarafından yönetilen bir yatırımcı grubu (aralarında Joe ve Pete Ricketts de bulunuyordu), İsviçreli ve Amerikalı işadamları Hansjörg Wyss ve Todd Boehly, Portekizli Ricardo Santos Silva ve İngiliz işadamı Nick Candy'nin liderliğindeki Aethel Partners yer alıyordu. Ayrıca, eski Chelsea oyuncusu Gianluca Vialli de bu teklifleri destekliyordu.[241] 7 Mayıs'ta kulüp, Todd Boehly ve Clearlake Capital'in liderliğindeki yeni sahiplik grubuyla "anlaşmaya varıldığını" açıkladı.[242] 30 Mayıs'ta ise Boehly konsorsiyumunun kulübü satın aldığını duyuruldu.[243] Konsorsiyumda Wyss ve Mark Walter da yer alıyordu. Walter ve Boehly, aynı zamanda Los Angeles Dodgers, Los Angeles Lakers ve Los Angeles Sparks kulüplerinin de sahipleridir. Bu grup daha sonra BlueCo olarak tanındı. Satın alma işlemi, Birleşik Krallık hükûmeti, Premier League ve diğer yetkili makamlar tarafından onaylandı.[244][245] SponsorlarChelsea forması, Temmuz 2017'den bu yana Nike tarafından üretilmektedir. Daha önce, forma üretimi Adidas tarafından yapılmaktaydı. Adidas, kulübün formasını 2006-2018 yılları arasında tedarik etmek için sözleşme imzalamıştı. Bu ortaklık, Ekim 2010'da 160 milyon sterlinlik bir anlaşma ile sekiz yıl süreyle uzatıldı.[246] Bu anlaşma, Haziran 2013'te tekrar yenilendi ve 10 yıl daha uzatılarak toplamda 300 milyon sterlinlik bir anlaşma yapıldı.[247] Ancak Mayıs 2016'da Adidas, karşılıklı anlaşmayla kit sponsorluk anlaşmasının 30 Haziran 2017'de, planlanandan 6 yıl önce sonlandırılacağını açıkladı ve Chelsea, Adidas'a 40 milyon sterlin tazminat ödedi.[248] Ekim 2016'da ise Nike, 15 yıl boyunca geçerli olacak ve toplamda 900 milyon sterlin değerinde yeni kit sponsoru olarak duyuruldu; bu anlaşma 2032 yılına kadar sürecektir.[249] Daha önceleri, Chelsea'nin formalarını sırasıyla Umbro (1975-81), Le Coq Sportif (1981-86), The Chelsea Collection (1986-87), Umbro (1987-2006) ve Adidas (2006-2017) üretmişti. Chelsea'nin ilk forma sponsoru, Gulf Air'dı ve 1983-84 sezonunda anlaşma sağlandı. Ardından, kulüp sırasıyla Grange Farms, Bai Lin Tea ve Simod tarafından sponsorluk aldı. 1989 yılında ise uzun vadeli bir anlaşma ile Commodore International ile sponsorluk anlaşması imzalandı ve Amiga, Commodore'un bir yan markası olarak formaların üzerinde yer aldı. Chelsea, daha sonra Coors bira (1994-97), Autoglass (1997-2001), Emirates (2001-05), Samsung Mobile (2005-08), Samsung (2008-15)[250][251] ve Yokohama Tyres (2015-20) ile sponsorluk anlaşmaları yaptı. Temmuz 2020'den itibaren ise Chelsea'nin sponsoru Three oldu.[252] Ancak, Mart 2022'de Birleşik Krallık hükûmetinin Abramoviç'e uyguladığı yaptırımlar nedeniyle Three sponsorluk anlaşmasını geçici olarak askıya aldı.[253] Kulüp, yönetiminin değişmesinden sonra sponsorluk anlaşmasını tekrar devreye aldı.[254] Premier League'de kol sponsorluklarının başlamasının ardından, Chelsea, 2017-18 sezonunda ilk kol sponsorunu Alliance Tyres olarak duyurdu,[255] bu sponsorluk yerini 2018-19 sezonunda Hyundai Motor Company'e bıraktı.[256] 2022-23 sezonunda ise Amber Group, yeni kol sponsoru oldu ve hem erkek hem de kadın takımlarının formalarında dijital varlık platformu WhaleFin’in logosu yer aldı.[257] Kulübün ayrıca Cadbury, EA Sports, FICO, Hilton Worldwide, 3 (şirket), Levy Restaurants, MSC Cruises, Oman Air, Parimatch, Rexona, Singha, St. James, Trivago ve BingX gibi bir dizi diğer sponsoru ve resmî ortaklıkları bulunmaktadır.[258][259] Forma üreticileri ve sponsorlar
Popüler kültürde Chelsea1930'da Chelsea, futbol filmlerinden biri olan The Great Game'de yer aldı.[260] O dönemde Millwall'da forma giyen eski Chelsea forveti Jack Cock, filmin başrolündeydi ve birkaç sahne Stamford Bridge'de çekildi, bu sahneler arasında saha, yönetim odası ve soyunma odaları da görüntülendi. Filmde, o zamanki Chelsea oyuncuları Andrew Wilson, George Mills ve Sam Millington da konuk oyuncu olarak yer aldı.[261] Chelsea'nin adını taşıyan ve kulüple ilişkilendirilen Chelsea Headhunters adlı bir futbol çetesinin "ünlenmesi" nedeniyle, Chelsea, futbol holiganlığı üzerine yapılmış filmlerde de yer aldı, bunlardan biri de 2004 yapımı Futbol AŞ'dir.[262] Chelsea, Hint filmi Jhoom Barabar Jhoom'da da yer aldı.[263] Nisan 2011'de, Karadağ yapımı komedi dizisi Nijesmo mi od juče, Chelsea'nin FK Sutjeska Nikšić ile UEFA Şampiyonlar Ligi'ne "katılma mücadelesi verdiği" bir bölüm çekti.[264] 1950'lere kadar kulüp, Viktorya döneminde başlayan Müzikhol ile bağlantı içindeydi ve "kulübün başarısızlıkları" komedyenler için sıkça malzeme oluyordu.[265] Bunlar arasında George Robey de yer alıyordu. Bu durum, komedyen Norman Long'un 1933'te yayımlanan ve "On the Day That Chelsea Went and Won the Cup" (Chelsea Kupayı Kazandığı Gün) adlı yenilik şarkısına kadar devam etti.[37] Şarkının sözleri, Chelsea'nin "nihayet bir kupa kazandığı varsayımsal bir günde yaşanacak tuhaf ve imkansız olayları" anlatıyordu. Alfred Hitchcock'un 1935 yapımı 39 Basamak filminde Mr. Memory, Chelsea'nin son kupayı MÖ 63 yılında kazandığını ve bunun "İmparator Neron'un huzurunda" yaşandığını iddia eder.[266] 1980 yapımı Minder dizisinin bir bölümünde ise, gerçek bir maç sırasında Stamford Bridge'de çekilen sahnelerde, Chelsea ile Preston North End arasında oynanan maçın görüntüleri yer aldı ve Terry McCann (Dennis Waterman), tribünlerde görünüyordu.[267] KadroGüncel kadroAs takım kadrosu
Not: Uyruk bilgisi futbolcuların FIFA uygunluk kurallarınca oynayabileceği millî takımı gösterir. FIFA kuralları haricinde başkaca uyruğa da sahip olabilirler.
Kiralık gidenler
Not: Uyruk bilgisi futbolcuların FIFA uygunluk kurallarınca oynayabileceği millî takımı gösterir. FIFA kuralları haricinde başkaca uyruğa da sahip olabilirler.
Teknik kadroTeknik ekip
Kupa kazanan teknik direktörler
Kulüp personeli
Kulüp başarıları2012-13 UEFA Avrupa Ligi'ni kazandıktan sonra Chelsea, üç büyük UEFA kulüp turnuvasını kazanan dördüncü kulüp olmuştur. Daha önce bu başarıyı Juventus, Ajax ve Bayern Münih elde etmiştir. Ayrıca Chelsea, üç büyük UEFA kulüp kupasını kazanan ilk İngiliz kulübüdür.[271]
Tek sezonda birden fazla kazanılan kupalar
Chelsea Kadın Futbol KulübüChelsea Football Club Women (eski adıyla Chelsea Ladies), kulübe bağlı kadın futbol takımıdır. 2004 yılından beri erkek takımına bağlıdır.[272] Kadın takımı, iç saha maçlarını Kingsmeadow'da oynamaktadır; burası daha önce EFL League Two ekibi AFC Wimbledon'a ev sahipliği yapıyordu. Kulüp, 2005 yılında Southern Division şampiyonu olarak Premier Division'a ilk kez yükseldi ve 2003 ile 2013 yılları arasında Surrey County Cup'ı dokuz kez kazandı.[273] 2010 yılında, Chelsea Ladies, FA Women's Super League'in sekiz kurucu üyesinden biri oldu.[274] 2015 yılında kulüp, Notts County Ladies'i Wembley Stadyumu'nda yenerek FA Women's Cup'ı ilk kez kazandı.[275] Bir ay sonra, FA WSL şampiyonu olarak, aynı sezon hem lig kupasını hem de FA Cup'ı kazandı.[276] 2018 yılında, bir kez daha lig ve FA Cup ikilisini kazandı.[277] 2020 yılında ise, üçüncü kez lig şampiyonluğunu ve ilk kez FA Women's League Cup'ı kazandı.[278][279] 2020-21 sezonunda kulüp, lig, FA Cup ve League Cup'ı kazanarak üç kupayı da aldı.[280] Yine 2021'de ilk kez UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi finali oynadılar, ancak Barcelona'ya 4-0 kaybettiler.[281] Chelsea erkek takımının eski kaptanı John Terry, bir dönem kadın futbol takımının başkanlığını yapmıştır.[282] Notlar
Ayrıca bakınızKaynakça
Bibliyografya
Dış bağlantılar
|