Reşat Nuri Güntekin
Reşat Nuri Güntekin (25 Kasım 1889, İstanbul Vilayeti - 7 Aralık 1956,[1] Londra), Milli Edebiyat Döneminde önemli bir yeri olan Çalıkuşu, Yeşil Gece, Yaprak Dökümü ve Anadolu Notları gibi eserlere imza atmış Türk roman, öykü ve oyun yazarıdır. Müfettişlik görevi ile Anadolu'da gezdiği için Anadolu insanını yakından tanımıştır. Eserlerinde Anadolu'daki yaşamı ve toplumsal sorunları ele almış; insanı insan-çevre ilişkisi içinde yansıtmıştır. Hayatı1889'da İstanbul’un Üsküdar ilçesinde dünyaya geldi. Babası, askeri tabip Nuri Bey, annesi Kars valisi Yaver Paşa'nın kızı Lütfiye Hanım'dır. Reşide adlı kız kardeşi çok genç yaşta öldü, tek çocuk olarak büyüdü.[2] Babası askeri doktor olduğu için öğrenim hayatı boyunca birçok il gezen Reşat Nuri, ilköğrenimine Çanakkale'de başladı. Çocukluk yıllarında okuduğu Fatma Aliye Hanım’ın Udi isimli romanı hayatına iz bırakıp, sanata heveslendiren eserleri arasına girdi. Babasının Çanakkale’deki evlerinde zengin bir kütüphanesinin olması onu kitaplara iten ve yazı yazma kültürünün gelişmesini sağlayan bir araç oldu. İzmir'deki Saint Joseph Lisesi'nde bir süre öğrenim gördükten sonra İstanbul’da Saint Joseph Lisesi’nde öğrenim gördü. Yükseköğrenimini Darülfünun Edebiyat Şubesi'nde 1912'de tamamladı. Böylece öğrenim hayatını yirmi üç yaşında bitirmiş oldu. 1927'ye kadar Bursa ve İstanbul’da çeşitli okullarda Fransızca ve Türkçe öğretmeni ve müdür olarak görev yaptı. Görev aldığı okulların bazıları Bursa Sultanisi, İstanbul Beşiktaş İttihat Terakki Mektebi, Fatih Vakf-ı Kebir Mektebi, Akşemseddin Mektebi, Feneryolu Murad-ı Hâmis Mektebi, Osman Gazi Paşa Mektebi, Vefa Sultanisi, İstanbul Erkek Lisesi, Çamlıca Kız Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi ve Erenköy Kız Lisesi'dir. 1927’de Erenköy Lisesi’nden yeni mezun olan öğrencisi Hadiye Hanım ile evlendi.[2] Öğretmenlik mesleğinin yanı sıra edebiyatla uğraşan Reşat Nuri, Halit Ziya’nın eserlerinden aldığı ilhamla hikâye yazma hevesi duymaktaydı.[3] Daha sonra tiyatro edebiyatını benimseyerek bir tiyatro yazarı olmak için uğraştı. Yazı hayatına I. Dünya Savaşı sonlarında başladı. Başlangıçta uzun bir öykü olan “Eski Ahbap” (1917) Diken dergisinde yayınlandı. 1918-19 yıllarında Zaman gazetesinde 'Temaşa Haftaları' adı altında tiyatro eleştirileri ve tanıtım yazıları yazdı.[4] “Hançer”(1920) ve “Eski Rüya” (1922) gibi sahne eserleri, “Gizli El” (1924) gibi romanlar yazan, tiyatro eleştiri ve araştırmaları yayınlayan sanatçı; “Çalıkuşu” adlı romanının 1922’de Vakit Gazetesi’nde tefrika edilmesiyle şöhrete kavuştu. 1923-1924 yılları arasında Mahmud Yesâri, Münif Fehim Özarman ve İbn-ür Refik Ahmed Nuri ile beraber Kelebek adlı Osmanlıca haftalık mizah dergisini çıkardı.[5] Güntekin, 1927'de maarif müfettişi oldu[5] ve bu arada Dil Heyeti'yle birlikte bazı çalışmalarda bulundu. Anadolu’yu baştan sona dolaşmasını sağlayan müfettişlik görevi sayesinde ülkenin gerçeklerini yakından görme ve tanıma imkânı buldu. 1939'da ise Çanakkale milletvekili olarak TBMM'de bulundu. Bu görevini 1946'ya kadar sürdürdü. İki dönem vekillikten sonra sonra tekrar müfettişliğe döndü, 1947’de başmüfettiş oldu.[5] 1941’de tek çocuğu olan kızı Ela dünyaya geldi.[2] Kızı Ela oyuncu Mehmet Keskinoğlu ile evlendi. Yine 1947'de, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Ankara'da yayımlanan Ulus gazetesinin İstanbul kolu olan Memleket gazetesini çıkardı. 1950'de Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye temsilciliği ve öğrenci müfettişliği görevleriyle Paris'e gitti. Paris kültür ataşeliği yaptı. 1954'te ise yaşından dolayı bu görevden ayrılmak zorunda kaldı. Emekliliğinden sonra bir süre İstanbul Şehir Tiyatrosu edebi heyeti üyeliği yaptı. Levent’te oturduğu sokağa “Çalıkuşu” ismi, Kadıköy’de ve İzmir’de bir ilköğretim okuluna ve Fatih'te bir tiyatro sahnesine Reşat Nuri Güntekin ismi verilmiştir. Çalıkuşu ve Dudaktan Kalbe romanlarını yazdığı İzmir'deki evi Reşat Nuri Güntekin Evi adıyla kütüphaneye çevrilmiş ve evin bulunduğu mahalleye Çalıkuşu adı verilmiştir.[6][7] Çalışma yöntemi hakkındaBütün romanlarının tiyatro halinde senaryoları olduğunu söyleyen Reşat Nuri, Hikmet Feridun'la yaptığı bir konuşmada çalışma yöntemlerini şöyle açıklar:
EtkileriMillî Edebiyat akımıyla başlayan, halka ve halkın gerçeklerine edebi yönelişin Anadolu'ya erişen ilk başarılı temsilcisi sayılır.[4] Gözlemci, gerçekçi kalemi ve sevecen yaklaşımı, eğildiği sorunları yansıtmada etkilidir. Bireyselle toplumsalı aynı potada eritebildiği yapıtları ile bu özellikleri öne çıkar. Ayrıca (“Sönmüş Yıldızlar” ve “Bir Yudum Su” adlı hikâyeleri ile Gökyüzü adlı romanında kendi muhitinin ve düşünce dünyasının aksine hüküm vermekten çekinmişse de) kendisinden sonra gelen post modern dönem sonrası yazarlara insan – din ilişkisini irdelemede rahat yazabilmelerinin kapısını açmasıyla öncü olmuştur.[8] EserleriTristane Bernard’dan Hakiki Kahramanlık (1918) adıyla adapte ettiği ilk piyesi Hayreddin Rüşdü takma adıyla yayımlanmıştır,[5] Émile Zola’nın 1903 yılında yayınlanan ve Dreyfus davasının anlattığı Gerçek (Vérité) romanını 1929 yılında “Hakikat” başlığıyla Türkçeye çevirdi.[10] Türk Kıraati (İstanbul 1930), Fransızca - Türkçe Resimli Büyük Dil Kılavuzu (İstanbul 1935) yayınladığı eserler arasındadır.[5]
Gezi Yazısı
Ölümü ve hatırasıGüntekin'e akciğer kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavisi için Londra'ya gitti ve orada, 7 Aralık 1956'da hastalığına yenik düşerek öldü. 13 Aralık 1956[11] günü, Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi. Büyükada'da yaşadığı üç katlı evin dış cephesi Reşat Nuri Güntekin Evi olarak korunmaktadır.[12] Ayrıca bakınız ile ilgili metin bulabilirsiniz. Kaynakça
Wikimedia Commons'ta Reşat Nuri Güntekin ile ilgili ortam dosyaları bulunmaktadır. Dış bağlantılar
|