Share to: share facebook share twitter share wa share telegram print page

 

M teorisi

İngilizce'deki açılımı membrane theory, yani zar kuramıdır. Güncel paradigmanın tanımlamalarına göre bir kuram olmadığından baş harfi ile anılır. Beş farklı sicim kuramını birleştirme çabasıdır ve her şeyin kuramı olmaya en muhtemel adaydır.[kaynak belirtilmeli]

Tanım

M-Kuramı Edward Witten (Princeton Üniversitesi) tarafından 1995 yılında, Güney Kaliforniya Üniversitesi'nde yaptığı konuşmayla öne sürülmüştür. M-Kuramı, Süpersicim Kuramının yeni adı olarak kabul edilmiştir. "İkinci Süpersicim Devrimi" olarak da bilinir. "Her şeyin kuramı" ("The Theory of Everything"-TOE) na en yakın aday olarak görülmektedir.

Bu kuram 5 farklı Sicim Kuramı'nı birleştirmiştir ve 10 yerine 11 boyutlu bir evren resmi ortaya koymuştur. Şu an bilinen 3 boyutlu evrenimizi, çok daha büyük ölçülerde daha fazla boyuttan oluşan bir uzay-zaman içinde dolaşan üç boyutlu bir zar olarak tanımlar. İçinde yaşadığımız evrenin 11 ya da daha küçük boyutta bir uzay-zamanda bir ada (bir D-zar) olduğu ve benzeri birçok evren olabileceği bu teoremle ortaya konuluyor.

Temeller

Bilim insanlarının fiziğin birleşik kuramını bulma umudu, 1970'li yıllarda Süpersimetrik kuramların tanımlanmasından beri daha da artmıştır. Ancak Süper Simetri, zayıf çekirdek etkileşimlerinde eşitliğin korunmaması gibi bazı deneysel sonuçlarla başa çıkamamıştır. Süper Sicim Kuramı ise, 1984 yılından sonra bazı anomalilerden temizlendikten sonra, Süpersimetriden farklı olarak kütle çekim kuvvetini taşıyan parçacığı (graviton) da içerdiği için bu anlamda en iyi adaydı. Fakat en büyük problem, 5 tane Süpersicim kuramı olması ve hâlâ kuramda bazı problemlerin (Örn: Pertürbasyon analizinden gelen sorunlar) olmasıydı. Tıpkı diğer tüm parçacık teorileri gibi sicim teorisi de bir pertürbasyon teorisidir. Sicimlerin hareketlerinden doğan etkileşimler pertürbasyon olarak ele alınmalıdır aksi halde sicimler düzgün doğrusal yörüngelerini izlerler. Gerçek hareketleri bulmak için sonsuz bir seri oluşturan hesapların yapılması gerekmektedir. Fakat Sicim Kuramında bu seriler giderek zorlaşmakla kalmıyor, aynı zamanda tek bir cevaba doğru yakınsamıyorlar. Bu da kuramda büyük bir soruna yol açmaktadır çünkü her zaman fazladan bir pertürbatif düzeltme hesabının öncekilerden daha kötü sonuçlar verdiği bir aşama olacaktır.

Witten, "pertürbasyon yönteminin" ötesine nasıl geçilebileceğine ilişkin bir strateji bulmuştur. Bu problemi dualite stratejisiyle aşmaya çalışarak, farklı süpersicim kuramları üstünde çalışan fizikçilerin, aslında değişik dillerde yazılan kuramları çalışan insanlar olduğunu düşünmüştür. Geliştirdiği M-Kuramı ile, bu çok dilli sözlükteki kelimelerin karşılıklarını araştırmış ve beş süper sicim kuramıyla 11 boyutlu süper çekim kuramının, daha temel bir kuramın özel durumları olduğunu göstermiştir.

Başka bir dualite de süpersicim kuramlarının zayıf ve şiddetli çiftlenim rejimleri arasındadır. Bu tip dualiteye S-dualitesi denir. Witten, S-dualitesi'ni kullanarak, süpersicim kuramlarındaki pertürbasyon analizinden gelen sorunların nasıl çözülebileceğini göstermiştir.

Kuramdaki M harfinin anlamı, Edward Witten tarafından açıklanmamış ve "Kuramı daha iyi anladıkça "M" nin ne olduğunu anlayacağız" demiştir. Fakat birçoklarına göre "M"nin anlamı "membrane" (zar) demektir. Çünkü M-kuramının anlamlı olduğu 11 boyuttaki temel cisim, Süper Sicim kuramının aksine sicim değil, zardır. Bazıları ise "M" harfini gizemli Mu Kıtası'yla ilişkilendirilen bazı düşünce ve öğretilerle özdeşleştirmektedir.

Gelişim

Bu kuramdaki ilk gelişme Kaliforniya Üniversitesi'nden Joseph Polchinski tarafından gerçekleştirildi. Polchinski, beş süper sicim kuramının üçünde de (tip I, IIA, IIB) sicimlerden başka yüksek boyutlu cisimler olduğunu gösterdi. D-zar olarak adlandırılan bu cisimler, her zaman açık sicimin bittiği yerde bulunur. Böylece M-kuramının, çeşitli boyutlarda (0-zar=parçacık, 1-zar=sicim, 2-zar=zar, 3-zar,....,9-zar) cisimleri içeren bir kuram olduğu anlaşılmıştır. Bu yeni kuramın en büyük başarısı, kara deliklerin D-zar kullanarak modellenmesiyle elde edildi. Çünkü genel görelilik kuramındaki karadeliklerle ilgili problemlerin ("bilginin kaybolması" paradoksu dahil) M-kuramıyla çözülmesi ümidi doğmuştu. Sonraki yıllarda D-zarlar, kuramsal yüksek enerji fiziğinde ve diğer birçok alanda da başarıyla kullanıldı.

Bilim adamlarının 11 boyutlu M-kuramından 4 boyutlu bilinen fiziği elde etme uğraşları sürerken, bu konuda yeni bir fikir son yıllara damgasını vurdu. Harvard Üniversitesi'nden Juan Maldacena, D-zar teknolojisini kullanarak yaşadığımız evrenin, Hiperbolik uzay-zamanın (Anti-de Sitter (AdS) uzay zamanı) yüzeyi olabileceğini ileri sürdü. Bu bakış açısına göre, M-kuramının 4 boyutta tanımlanabiliyor olması önemli ve gerekli değildir. M-kuramı 11 boyutta olabilir ve onun 4 boyutlu AdS yüzeyi üzerindeki izdüşümü (hologram) bize 4 boyutlu birleşik fiziği verebilir.

Benzeri bir başka düşünce Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden Lisa Randall ve Boston Üniversitesi'nden Raman Sundrum'dan geldi. Bu fizikçiler evrenimizin 5 boyutlu düz ya da hiperbolik bir uzay-zamandaki 4 boyutlu bir D-zar olabileceği düşüncesini ortaya attılar. 5 boyutlu uzayın sahip olduğu temel nitelikler, 4 boyutlu fizikte halen cevabını bulamadığımız bazı temel sorulara çözüm getirebilir.

Ancak M-kuramının öngörüleri deneyler tarafından doğrulanması ve bir fizik yasası konumuna gelmesi için daha çok zaman var gibi görünüyor. Bunun için adım adım bazı öngörüler denenmeye başlanıyor. Örneğin, şu an için M-kuramının olmazsa olmaz niteliği olan Süpersimetrinin olup olmadığı, planlara göre 2010 yılına kadar İsviçre'deki CERN laboratuvarında test edilecek. Halen süren başka bir deneyse, 4 uzay-zaman boyutundan başka milimetrik büyüklükte yüksek boyutların olup olmadığıyla ilgilidir.

Kaynakça

  • Gerard 't Hooft (In Search of Ultimate Building Blocks)
  • Cemsinan Deliduman (Bilim ve Teknik-Sicim Kuramı)
  • Ian Marshall & Danah Zohar (A to Z guide to All the New Science Ideas You Need to Keep Up with the New Thinking)
Kembali kehalaman sebelumnya


Index: pl ar de en es fr it arz nl ja pt ceb sv uk vi war zh ru af ast az bg zh-min-nan bn be ca cs cy da et el eo eu fa gl ko hi hr id he ka la lv lt hu mk ms min no nn ce uz kk ro simple sk sl sr sh fi ta tt th tg azb tr ur zh-yue hy my ace als am an hyw ban bjn map-bms ba be-tarask bcl bpy bar bs br cv nv eml hif fo fy ga gd gu hak ha hsb io ig ilo ia ie os is jv kn ht ku ckb ky mrj lb lij li lmo mai mg ml zh-classical mr xmf mzn cdo mn nap new ne frr oc mhr or as pa pnb ps pms nds crh qu sa sah sco sq scn si sd szl su sw tl shn te bug vec vo wa wuu yi yo diq bat-smg zu lad kbd ang smn ab roa-rup frp arc gn av ay bh bi bo bxr cbk-zam co za dag ary se pdc dv dsb myv ext fur gv gag inh ki glk gan guw xal haw rw kbp pam csb kw km kv koi kg gom ks gcr lo lbe ltg lez nia ln jbo lg mt mi tw mwl mdf mnw nqo fj nah na nds-nl nrm nov om pi pag pap pfl pcd krc kaa ksh rm rue sm sat sc trv stq nso sn cu so srn kab roa-tara tet tpi to chr tum tk tyv udm ug vep fiu-vro vls wo xh zea ty ak bm ch ny ee ff got iu ik kl mad cr pih ami pwn pnt dz rmy rn sg st tn ss ti din chy ts kcg ve 
Prefix: a b c d e f g h i j k l m n o p q r s t u v w x y z 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9