Sure ismini ilk ayette geçen ve örten, bürüyen, kaplayan anlamına gelen gaşiye kelimesinden alır.[3] Kıyamet, cehennem, cennet, cehennem ve ibret alınması gereken nesnelerden bahseder.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1 – Gâşiye’nin, dehşeti her tarafı saracak olan o felâketin mahiyeti hakkında elbet sen de bilgi sahibi oldun.
2 – Yüzler vardır o gün yere eğilmiş, zelildirler!
3 – Yorgundur, bitkin mi bitkindirler!
4 – Kızgın ateşe girerler.
5 – Susayınca kaynar su kaynayan bir çeşmeden içerler.
6 – Yiyecekleri sadece bir dikenden ibarettir.
7 – Bu diken ne besleyicidir, ne de açlığı giderir.
8 – Ama yüzler vardır, o gün mutludurlar!
9 – Emeklerinin neticesini almadan ötürü gayet memnundurlar.
10 – Pek üstün ve pek muteber bir cennettedirler.
11 – Orada hiç boş söz işitmezler.
12 – Orada akan berrak pınarlar...
13 – Orada üstün, kıymetli tahtlar...
14 – Hazırlanmış kadehler...
15 – Dizilmiş koltuklar, yastıklar...
16 – Yayılmış halılar ve döşemeler...
17 – O kâfirler bakıp düşünmezler mi: (Mesela) deve nasıl yaratılmış?
18 – Gök nasıl kurulup uçsuz bucaksız yükseltilmiş?
19 – Dağlar nasıl da yeri tutup, dengeleyen direkler halinde dikilmiş.
20 – Yeryüzü nasıl yayılıp hayata elverişli kılınmış?
21 – İşte böyle... Sen insanları irşada devam et! Zaten senin görevin sadece irşad edip düşündürmektir.
22 – Yoksa sen kimseyi zorlayacak değilsin.
23 – Lâkin kim ki imana sırtını döner ve inkâr ederse,
24 – Allah da onu en büyük cezaya çarptırır.
25 – Elbet onların dönüşü Bize olacaktır.
26 – Elbet hesaplarını görmek de Bizim işimiz olacaktır.