Abdülfettah Abdurrahman el-Burhan (Arapça: عبد الفتاح عبد الرحمن البرهان) (d. 11 Temmuz 1960),[9]Sudan'ın fiili yöneticisi olan Sudanlı bir ordu generalidir. Nisan 2019'daki Sudan Devrimi'nin ardından, protestocuların ilk lider Ahmed Avad bin Avf'dan memnuniyetsizliği nedeniyle, kurulduktan bir gün sonra askeri cunta olan Geçici Askeri Konsey'in kontrolü kendisine verildi. Ağustos 2019'da sivillerle imzalanan anayasa deklarasyonu taslağı yürürlüğe girene ve yine başlangıçta el-Burhan'ın başkanlık edeceği kolektif bir devlet başkanı Geçici Egemenlik Konseyi kurulana kadar AGK'nin başkanı olarak görev yaptı.
2020 Cuba Anlaşması, el-Burhan'ın Şubat 2021'de planlandığı gibi istifa etmesi yerine Egemenlik Konseyini 20 ay daha yönetmeye devam etmesine izin verdi.[10] El-Burhan Ekim 2021'de bir darbeyle iktidarı ele geçirdi, Egemenlik Konseyini feshetti ve ertesi ay kendisini başkan olarak tutarak yeni üyelerle Konseyi yeniden kurdu.[11][12] Daha önce Sudan Silahlı Kuvvetleri genel müfettişiydi.[13]
Abdülfettah el-Burhan, 1960 yılında Kuzey Sudan'daki Gandatu köyünde Sufî bir ailede dünyaya geldi. El-Burhan, köy okulunda ilk ve orta seviye okudu ve daha sonra 31. grup arasında Sudan Askeri Kolejine katılmadan önce eğitimini tamamlamak için Şendi'ye taşındı.[16]
Askerî kariyer
Harp Akademisinden mezun olduktan sonra Hartum'da Sudan ordusunun bir parçası olarak görev yapan el-Burhan, Darfur Savaşı'nda ve İkinci Sudan İç Savaşı'nda Güney Sudan ve diğer bölgelerdeki savaş cephelerinde yer aldı. Darfur'da bölge komutanlığı yaptı.[17] Daha sonra askerî alanda eğitim almak üzere Mısır'a ve ardından Ürdün'e gitti. 2018 yılında ordunun kara kuvvetleri komutanlığına atandı.[18]
El-Burhan, kariyeri boyunca çeşitli görevlerde bulundu. Sınır Muhafız Kuvvetlerinde asker olarak başladı ve daha sonra Kara Kuvvetleri Operasyonları genelkurmay başkan yardımcısı olmadan önce bu gücün komutanı oldu ve ardından Şubat 2018'de Sudan Ordusu genelkurmay başkanı olmadan bir süre Ordu Genel Müfettişliği yaptı.[19] 26 Şubat 2019'a kadar, ülkeyi kasıp kavuran ve Ömer el-Beşir rejiminin yıkılmasını talep eden kitlesel protestolar sırasında, el-Burhan korgeneral rütbesine yükseltildi.
Geçici Askerî Konsey Başkanlığı
El-Burhan, atanmasından kısa bir süre sonra selefi Ömer el-Beşir tarafından tutuklanan tüm tutuklu mahkumların serbest bırakılmasını televizyonda yayınlanan bir konuşmada emretti.[20]
Hartum katliamı
2019 yılının haziran ayının başlarında el-Burhan ve Dagalo'nun Mısır, BAE ve Suudi liderlere yaptığı ziyaretlerin ardından el-Burhan ve yardımcısı liderliğindeki Cancavid milisleri de dahil olmak üzere Sudan Güvenlik Güçleri ve Hızlı Destek Güçleri, Sudan'daki barışçıl protestoları bastırdı. Olay 3 Haziran Hartum Katliamı'yla sonuçlandı.[21][22] İnsan hakları grupları, barışçıl protestocuların öldürüldüğünü ve yaklaşık kırk cesedin Nil Nehri'ne atıldığını, yüzlerce kişinin Hartum sokaklarında işkence gördüğünü ve tecavüze uğradığını söyledi.[21][23]
El-Burhan'ın birleşik bir hükümet kurma konusunda muhalefetle yaptığı görüşmeler daha sonra iptal edildi. Takip eden günlerde, AGK muhalefet liderlerinden birkaçını tutukladı.[24][25]
İyad el-Bağdadi, el-Burhan'ın liderliğindeki AGK'nin karar alma sürecini, demokratik hareketlerden korkan Suudi, BAE ve Mısırlı liderlerin genel bağlamından güçlü bir şekilde etkilendiği şeklinde yorumladı.[26]Hartum Üniversitesinden mezun olan bir siyasi aktivist ve doktor olan Mahmud el-Mutasim, benzer şekilde Suudi Arabistan ve BAE'nin Orta Doğu'da demokrasilerin varlığına karşı olduğunu belirtti. Çünkü "demokrasi fikrinin kendisinin kök salması [gerekirse] ya da Ortadoğu'da yaygınlaşırsa Suudi Arabistan ve BAE'nin hükümet sistemleri için bir tehdit oluşturacaktır." dedi.[27]
İnternet kesintisi
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) dahil olmak üzere birçok insan hakları örgütü, el-Burhan liderliğindeki AGK'yi interneti kapattığı için kınadı.[28] Sözcü Şamseldin Kabbaşi, internetin ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu için uzun süre kapatılacağını belirtti.[29][30] Hareket, HRW tarafından "ağır insan hakları ihlali" olarak tanımlandı. Uluslararası medya bunu bir diktatörlük işareti olarak gördü ve eylemi kınadı.[31] Pek çoğu bunun e-Burhan'ın Cencavid olarak bilinen müttefik milislerinin Hartum'da yaptıklarını gizleme ve 3 Haziran 2019'da ve takip eden günlerde gerçekleşen ihlallere ilişkin kanıtların yüklenmesini geciktirme girişimi olduğuna inanıyor.[32]
Sivil hükûmet müzakereleri
Çok sayıda protestocu sivil bir hükümet istedi. 13 Nisan 2019 Cumartesi günü el-Burhan, yakında sivil bir hükümetin kurulacağını duyurdu. El-Burhan, geçiş süresinin en fazla iki yıl süreceğine dair söz verdi.[20] Bunun için muhalefet liderleriyle görüşmeler yapılmaya başlandı.
Mayıs 2019'un sonlarında el-Burhan, Mısır Devlet BaşkanıAbdülfettah es-Sisi ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin fiili hükümdarı Muhammed bin Zayid en-Nehyan'ı ziyaret etti. Arap Baharı sırasında ünlü olan bir insan hakları aktivisti olan İyad el-Bağdadi, daha sonra bu ziyaretleri (AGK Genel Başkan Yardımcısı Dagalo'nun Suudi Arabistan'daki Muhammed bin Selman'ı ziyaretiyle birlikte) AGK'yi muhalefetle müzakereleri iptal etmeye teşvik olarak yorumladı.[26] İyad el-Bağdadi'nin bu yorumu ile son gelişmeler ve Mısır'da okurken uzun zaman önce kurduğu Mısır kardeşliği ile olan bağları, el-Burhan'ın Sudan'ı demokratik ve sivil bir devlete götürmek gibi bir çıkarının olmadığına dair yaygın bir inanışa yol açtı. Çok sayıda protestocunun talep ettiği üzere Şubat 2021'e kadar sivil bir hükümet kurma sözü vermesine rağmen grubu, kilit hükümet kararlarında Hamduk liderliğindeki sivil hükümeti sürekli olarak tecrit ediyor gibi görünüyordu.[26]
Geçici Egemenlik Konseyi Başkanlığı
Bu alt başlığın genişletilmesi gerekiyor. Sayfayı düzenleyerek yardımcı olabilirsiniz.
25 Ekim 2021'de el-Burhan, Ekim 2021 Sudan Darbesi ile Başbakan Abdullah Hamduk'un sivil hükümetini devirmeye öncülük etti.[33][34] 21 Kasım 2021'de tüm siyasi tutuklular serbest bırakıldı ve sivil siyasi partilerle yapılan bir anlaşmanın parçası olarak Abdullah Hamduk yeniden başbakan oldu.[35] Hamduk'un geçiş hükümetine liderlik etmesine de izin verildi.
4 Aralık 2021'de el-Burhan, Reuters'e verdiği bir röportajda Temmuz 2023'te yapılması planlanan seçimlerin ardından Sudan Ordusunun "siyasetten çekileceğini" söyledi ve "Bir hükûmet seçildiğinde ordunun, silahlı kuvvetlerin veya güvenlik güçlerinin hiçbirinin siyasete katılacağını düşünmüyorum. Anlaştığımız şey bu ve bu doğal bir durum." dedi.[36]
9 Aralık 2021'de el-Burhan, Sudan Ordusuna karşı kışkırttıkları iddiasıyla yabancı diplomatik temsilcilere karşı alınabilecek önlemler konusunda uyardı. Ayrıca, Kasım 2021'de Başbakan Hamduk ile imzalanan siyasi anlaşmaya olan bağlılığını yineledi.[37] 20 Aralık 2021'de el-Burhan, Hamduk'a verdiği desteği dile getirerek, son atamaların kendisi ile başbakan arasındaki koordinasyon sonucu ve 21 Kasım 2021 siyasi anlaşmasına uygun olarak yapıldığını da sözlerine ekledi.[38][39]
31 Aralık 2021'de yaptığı bir konuşmada el-Burhan, Temmuz 2023'te "geçiş hükümetinin tüm kurumlarını inşa etmeye ve özgür, adil ve şeffaf seçimleri planlanan zamanda gerçekleştirmeye" kararlı olduğunu söyledi.[40]
Hem el-Burhan hem de Muhammed Hamdan Dagalo'nun Rusya'daki Vladimir Putin rejimiyle bağları vardı. Business Insider'a göre, "İki general Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Batı yaptırımlarına karşı Rusya'nın mali durumunu güçlendirmek ve Ukrayna'daki savaşını finanse etmek için Sudan'ın altın kaynaklarını kullanmasına yardımcı oldu."[41] El-Burhan 9 Şubat 2023'te Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldi.[42]
2 Ocak 2022 tarihinde Abdullah Hamduk başbakanlık görevinden istifa etti ve onun yerine Osman Hüseyin başbakan vekili olarak yemin etti.
4 Temmuz 2022'de el-Burhan'ın ordunun devam eden siyasi görüşmelerden çekileceğini ve siyasi ve devrimci grupların geçici bir sivil hükümet kurmasına izin vereceğini söylediği bildirildi. Bu açıklama, 117 kişinin öldürüldüğü son demokrasi yanlısı protestoların ardından geldi.[43][44]
15 Nisan 2023'te ülkenin paramiliterHızlı Destek Güçleri, hükûmetin kilit noktalarını ele geçirdiğini iddia ederek el-Burhan hükûmetine karşı saldırılar başlattı. El-Burhan bu bölgelerin hala kendi güçlerinin kontrolü altında olduğunu ve çatışmaların devam ettiğini iddia etti.[45] 21 Nisan itibarıyla çatışmalar ara ara ateşkes yapılsa da devam etti.[46]
Notlar
^El-Burhan aynı zamanda Geçici Egemenlik Konseyine de başkanlık ediyor, ancak rolü AKG'de olduğundan daha zayıf, yeni konsey toplu olarak devlet başkanı olarak görev yapıyor.[1][4][5][6]