Şeref Aykut
Mehmet Şerafettin Aykut[1] (1874, Edirne - 17 Mayıs 1939, İstanbul), Türk siyasetçi. Son Osmanlı Meclis-i Mebusan Edirne mebusu ve İstanbul'un İşgali üzerine işgal kuvvetleri tarafından tutuklanıp sürülen Malta sürgünlerindendir. Sürgünden kurtulduktan sonra Edirne milletvekili olarak TBMM'ye katılmış; I., IV., V., VI. dönem TBMM'de milletvekili olarak görev yapmıştır. Yaşamı1874 yılında Edirne'de doğdu.[2][3] Aykut Alp-Oruç Paşa soyundan, Miralay Arif Bey ile Fatma Hanım'ın oğlu olan Şeref Aykut, ilkokula Edirne'de başladı ancak 93 Rus Harbi olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı nedeni ile ailesi ile birlikte İstanbul'a göç etti. Önce Galatasaray Lisesi'ne devam etti, sonra "Yeni Osmanlılar"ın yapıtlarını ve Servet-i Fünun yazın akımını izleyebilmek için Mercan İdadisi'ne geçti. 1891 yılında Mercan İdadisi'ni bitirerek İstanbul Hukuk Mektebi'ne yazıldı. 1895 yılında İstanbul Hukuk Mektebi'ni bitirerek avukatlığa başladı ve askerliğini yapmak için Edirne'ye döndü.[4][5] Türkçülük, Türk dilini Osmanlıcadan arındırma ve Abdülhamit dönemi baskılarına karşı çıkma görüşleri nedeni ile 1896 yılında bir jurnal sonucu sekiz kişilik bir arkadaş grubu ile birlikte gizli cemiyet kurma suçundan tutuklandı. Önce Edirne hapishanesine sonra da yargılanmak üzere Yıldız'daki Kabasakal Mehmet Paşa Divan-ı Harbi'ne gönderildi. Arkadaşlarının savunmasını üstlenen Aykut, rejime hakaretten sekiz yıl sürgün cezasına mahkûm edildi ve 1897'de siyasi tutuklu olarak Trablusgarp'a sürüldü. Yirmi dokuz ay süren sürgün ve hapis yaşamından kaçarak 15 Nisan 1899'da İzmir'e geldi ve gazetecilik yaşamına başladı.[4][5] 1900 yılında İzmir'de "Ahenk", 1901-1902 yıllarında yine İzmir'de "Hizmet" gazetelerinde tefrika, makale ve Fransızcadan çeviri romanlar yayımladı. Bu dönemde Türk dili üzerine yazdığı makalelerin yarattığı tartışma ortamı nedeniyle gazeteleri Maarif Müdürü tarafından kapatılmıştır.[4] Daha sonra Manisa'ya geçerek ilk eşi Kıymet Hanım'la burada evlendi. 1903 yılında Edirne'deki Bulgar ayaklanması üzerine Edirne'ye döndü.[4][5] 1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilanıyla Şevket Dağdeviren'in Edirne'de çıkardığı Yeni Edirne gazetesinde baş yazar olarak çalışmaya başladı. Türk dili konusundaki tartışmalarını burada da sürdürdü.1909 yılında "Hukuk-u Esasiye" adıyla hukuk konularını irdeleyen yetmiş tefrikalık bir yazı dizisi yayımladı.[4][5][6][7] 1910 yılında "Bu Devlet Nasıl İdare Olunur" ve 1911 yılında "Cemiyet ve Muhalifleri" kitaplarını yayımladı. 1912'de başlayan Balkan Savaşı nedeniyle Bursa'ya göç etti. Bu dönemde "Mektuplarımın Silsilesinden" başlığıyla beş bölümden oluşan açık mektuplarını yayımladı. 1913 yılında savaşın bitmesiyle Edirne'ye dönen Aykut, 1918 yılının Ekim ayında Bulgar cephesinin çökmesi ve Mondros Mütarekesi'nin imzalanması üzerine arkadaşları Faik Kaltakkıran, Şevket Dağdeviren ve Kasım Yolageldili ile beraber Edirne'de Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni kurdu. Cemiyetin nizamnamesinin hazırlanması ve resmi yayın organı olan "Trakya-Paşaeli" gazetesinin[8] imtiyaz sahibi başyazarı olarak çıkarılmasında etkin rol aldı.[4][5][9] 12 Ocak 1920'de toplanarak Misak-ı Milli'yi hazırlayan Son Osmanlı Meclis-i Mebusan'a Edirne milletvekili ve Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyesi olarak katıldı. 28 Ocak'ta yapılan bir kapalı oturumda Aykut'un da içinde bulunduğu Felâh-ı Vatan grubu tarafından hazırlanmış olan “Ahd-ı Millî Beyannamesi” kabul edildi. 17 Şubat'ta Şeref Aykut'un önergesinin oybirliğiyle kabulünden sonra, beyannamenin bütün dünya parlamentolarına ve basına açıklanması kararlaştırıldı ve Mebusan Meclisi kürsüsünde kendisi tarafından okundu.[4][5][10][11] 16 Mart 1920'de İngiliz askerlerinin resmen İstanbul'u işgal etmelerinden iki gün sonra yapılan Meclis-i Mebûsan baskınında içinde Şeref Aykut ve Faik Kaltakkıran'ın da bulunduğu milletvekilleri Malta'ya sürgüne gönderildi. 2779 tutukluluk numaralı Aykut, 25 Nisan 1921 tarihinde Malta'dan kurtularak Ankara'ya geldi ve Edirne milletvekili olarak TBMM'e katıldı. Seydibeşir Olayı'nı gündeme getiren ilk kişi oldu. Ankara'da çıkmakta olan Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde Mustafa Kemal Paşa'nın isteğiyle kaleme aldığı "Malta Hatıratı ve Malta'da Türkler" başlıklı yazısını bir ay süreyle yayımladı.[4][5][6] TBMM I. Dönem milletvekilliği sırasında 1. Şube Başkanlığı yaptı, meclis kürsüsünden uzun konuşma ve eleştiriler yaptı.[12] Lozan Barış Görüşmeleri sırasında Batı Trakya'nın Yunanlara bırakılmasına karşı çıkarak Misak-ı Milli'yi savundu ve İsmet İnönü'ye muhalefet yaptı.[4][5][11] 1923 yılında Malta'da sürgündeyken kaleme aldığı "Hanedan ve Millet" kitabını yayımladı. 24 Nisan 1931 tarihinde IV. Dönem, 9 Şubat 1935'te V. Dönem ve 26 Mart 1939'da VI. Dönem milletvekilliği yaptı.[4][5][12][13] 1934 yılında "Bulgarlar ve Bulgar Devleti" ile "İsmet Paşa"; 1936 yılında ise "Kamâlizm" adlı son kitabını yayımladı.[4] 18 Mayıs 1939'da tedavi gördüğü İstanbul Yakacık Senatoryumu'nda öldü, 21 Mayıs 1939'da Edirne'de toprağa verildi.[4][5] AilesiTürkan Hanım'la evli olan Şeref Aykut'un Fatma Sevinç Leman isimli bir kızı vardır. Sevinç Leman, Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin aktif üyesi olan Dr. Fuat Koman ile evlendi. Bu evlilikten İlhan Koman, Korhan Koman ve Gönül Koman isimli 3 çocukları oldu. İsveç'te uzun yıllar yaşamını sürdürmüş olan ünlü heykeltıraş İlhan Koman Şeref Aykut'un torunudur.[2][11][14] Dedesi Oruç Aykut Paşa soyundan bala rütbesi sahibi Mustafa Paşa'dır.[4] Kamâlizm kitabıCHP Programının İzahı başlığıyla 1936 yılında basıldı. Kitap yayımlandığı tarihten itibaren birçok eleştiri aldı. Kitabın en fazla eleştirilen yanı ise kitaba göre Kamâlizm'in ekonomik temeller üzerine kurulmuş bir din olduğu tanımıdır. Kitabın PDF dosyasını Çankaya Üniversitesi yayınlamıştır.[15][16] Yapıtları
Mehmet Şeref Aykut hakkında yazılan kitaplar
Görseller
Dış bağlantılar
Kaynakça
|